spot_img
spot_imgspot_img
18.1 C
İstanbul
Cuma, 29 Mart 2024

Atlas Air Worldwide Holdings Yönetim Kurulu Başkanı: William J. Flynn

Seçtiklerimiz

Son rakamlar ve anketler, hava nakliye pazarında mütevazı bir toparlanma ortaya koymakta. Bu konunun geleceği hakkında iyimser misiniz?


Gittikçe daha iyimser oluyorum. Ters yönden esen rüzgarlar da yok değil, ama mesela petrol fiyatlarındaki düşme olumlu bir etken, tabi deflasyona sebep olmadığı sürece.

 

Geçtiğimiz dört seneye bakarsak, hava kargo sektöründe bir durgunluk olduğunu görebiliriz. Bu pazarda çok az bir büyüme söz konusu. Pazar, 2008-9 yıllarındaki ekonomik krize yenik düştü ancak 2010 yılında, herkesi şaşırtacak bir biçimde bir anda yükselişe geçti. Ama sonra bu büyüme durdu, 2014 yılının sonlarına doğru biraz olumlu sinyaller görmeye başladık.
Sektörde herkes şapkasını önüne koyup düşündü, dünyada ticaret bu kadar hızla büyürken, hava kargo sektörü neden olduğu yerde sayıyor.

 

Bu sonucun ortaya çıkmasında birkaç sebep var.

 

İlki, küçülme ve birleşme. Mesela masaüstü bilgisayarlar yerini dizüstü bilgisayarlara bıraktı. Aynı şekilde, akıllı telefonlar, daha önce bir çok farklı cihazda barınan teknolojileri tek bir cihazda topladı. Eskiden fotoğraf makinanız, kol saatiniz, telefonunuz, video kayıt cihazınız ve belki de bir mp3 çalarınız vardı. Şimdi akıllı telefonunuz tüm bu işlevleri, ve daha bile fazlasını tek bir cihazda topluyor.

 

İkincisi, paketlemedeki değişim. Artık bir çok şeyi bilgisayarınıza indiriyorsunuz, pakete ihtiyaç bile yok ve hala paketlenen şeyler de artık düşük maliyetli ve çevreye duyarlı bir biçimde paketleniyor. Bir çok akıllı telefon son derece basit karton kutularda satılıyor.
Peki o zaman neden ihtiyatlı bir iyimserlik içindesiniz?

 

Hava kargo taşımacılığı küresel ekonominin merkezindedir. Geçtiğimiz 30 sene içerisinde, hava kargo sektörü ciddi oranda büyüdü. Uzun vadede, senelik %5’lik bir büyüme trendi göstereceğini beklemek gerçekçi olur.

 

Daha da ileride, dayanıksız emtia ticareti artacak, ve ek olarak güney-kuzey ticaretinden de sıklıkla söz etmeye başlayacağız, mesela Latin Amerika’dan Kuzey Amerika’ya ya da Afrika’dan Avrupa’ya gibi.

 

Perakende pazarında da fırsatlar var.

Pazara bakarsanız, kazanan şirketlerin, stil değişimlerine çabuk bir biçimde uyum sağlayabilenler olduğunu görebilirsiniz. 20 dolara satılan tişörtlerden bahsediyor bile olsak, hava kargo taşımacılığı, modadaki değişimlere hızlı tepki verebilmeyi ve yeni ürünlerin hızlı bir biçimde aktarılabilmesini sağlıyor. Bu önemli, nitekim hava kargo taşımacılığını, düşük fiyatlı emtiaların taşınması için değerli bir hale getiriyor.

 

Asya’da giderek artan tüketici sayısını da unutmamak lazım. Bu pazar büyüdükçe, tercihler farklılaşacak ve yeni fırsatlar doğacak. Kısaca, ben hava kargo sektörünün büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Bir çok farklı endüstri için, tedarik zinciri stratejisinin hayati bir parçası bu.

 

Değer önerilerini geliştirmeli, masrafları azaltmaya odaklanmalı ve giderek artan müşterilere en iyi nasıl hizmet verebileceğimiz üzerinde çalışmalıyız.

Müşteriye sunulan hizmeti geliştirmek için ne yapılması gerekir sizce?

Değer önerilerini geliştirmeli, masrafları azaltmaya odaklanmalı ve giderek artan müşterilere en iyi nasıl hizmet verebileceğimiz üzerinde çalışmalıyız.

 

Çıkış noktasından varış noktasına kadar gerçekleşen muhtelif devirlerde hem zaman, hem de para kaybediyoruz. Endüstrinin, entegratörleri örnek alması lazım. Bilgiyi ve veriyi daha iyi kullanarak, işlerinizi bunu yansıtacak biçimde düzene koyabilmelisiniz.
Ve bütün bunları yaparak masrafı da azaltabiliyorsanız, ki bu da net kârınızı artıracaktır. Her şey verimli olabilmekle alakalı.

 

Yolcu uçaklarının gövde kapasitelerinin de argo pazarına giriş yapması hususunda endişeli misiniz?

Hava kargo taşımacılığının %60’ı kargo uçakları ile, %40’ı da yolcu uçaklarının gövde kısımları ile yapılması geleneği pek de değişmiş sayılmaz. Bu rakamlar Asya kıtasında biraz farklı. O bölgede kargo taşımacılığının %80’i kargo uçakları ile sağlanıyor. Atlantik okyanusu üzerinde ise, yolcu uçuş sıklığı sebebi ile yolcu uçaklarının gövdeleri yük taşımacılığında daha fazla kullanılıyor.
Yolcu uçağı siparişleri oldukça fazla. Ama sipariş edilen uçağa ve tasarımına bakarsanız, bir noktadan bir noktaya gidecek biçimde inşa edildiklerini görebilirsiniz. İnsanlar Atlanta’dan Pekin’e, aktarmasız, direkt olarak uçmak istiyorlar. Ama hava kargo taşımacılığı bu şekilde işlemez. Kargo bu şekilde hareket etmez.

 

Nakliyecinin bakış açısından, yolcu odaklı uçuşlar pek de öngörülebilir değil. Gecikmelere ve pazardaki dalgalanmalara bağlı olarak fazla değişkenler. Eğer sıkı bir biçimde organize edilmiş bir tedarik zincirini yönetiyorsanız, sadece yolcu uçaklarının gövdelerine güvenemezsiniz.

 

Kargo güvenliğini sağlamak için en modern yöntemler nelerdir?

Hava nakliye sektörü, genel anlamda, güvenlik prosedürlerine büyük yatırımlar yaptı. Yüksek riskli bölgelerde tehdit bazlı güvenlik programlarının oluşturulmasını teşvik ediyoruz ve yasa koyucularla mümkün olduğunca birlikte çalışarak, sadece reaktif ve potansiyel anlamda oldukça masraflı olacak programların, sadece gerektiğinde çıkartılmasından ziyade, her zaman proaktif bir biçimde süreçte bulunmalarını sağlamaya çalışıyoruz.

 

Atlas’da oldukça deneyimli bir güvenlik ekibimiz var, ve hem fiziksel hem de siber güvenlik konusuna büyük önem veriyoruz. Hem endüstri hem de hükümetle istişare etmek sureti ile, özellikle siber güvenlikte en önde olmayı amaçlıyoruz.

 

Bir hava yolu şirketi olarak, uçaklarımızın, ekibimizin, kargomuzun ve yolcularımızın güvenliği ve emniyetine, ve düzenlemelerle ve yasalarla uyumlu olmaya odaklanmış durumdayız.

 

Sizce hava kargo sektörü de, ticari havacılığın çevreyi koruma çabalarına yardım etmek adına yeterince çabalıyor mu?

Havacılık sektörü, kargo da buna dahil olacak biçimde, yaptığı işin çevreye olan etkisini azaltmak için elinden geleni yapıyor.
Sera gazları emisyonu açısından bakarsak, Çevreyi Koruma Ajansı’na göre, ticari havacılık faaliyetleri, ABD’nin yaptığı emisyonun sadece %2’sini oluşturmakta.

 

ABD Havayolu şirketleri, 1978 ile 2013 arasında yakıt verimliliğini %120 oranında artırdı, ve bunu daha da ilerletmeye çalışıyorlar. ABD’deki diğer sadece kargo taşıyan havayolu şirketleri gibi, Atlas da üzerine düşeni yapıyor. Belki de bizi en farklı kılan, iş stratejimizde en yeni teknolojilere yatırım yapıyor olmamız. Bunu hem müşterilerimiz için, hem de çevreyi korumak adına, en iyi yakıt verimi alabilmek adına yapıyoruz.

 

Dokuz adet 747-8F kargo uçağı işletiyoruz. 747-8 hem daha temiz, hem daha sessiz, hem de diğer 747’lere oranla daha az sera gazı salınımı yapıyor. En yeni GEnx-2B motorlara sahip – bu sayede %30 daha az gürültülü ve karbon gazı emisyonu %15 daha az, performansı daha yüksek, daha hafif, daha az yakıt harcıyor ve bakım gerektiren parça sayısı daha az. Yakıt verimliliğine ve yakıtın yanma oranı gibi konulara da çok dikkat ediyoruz, yakıt tüketimini azaltan ve dolayısı ile çevresel etkileri de azaltan uçuş prosedürlerini benimsiyoruz.

 

ICAO’nun karbon emisyonlarını kontrol altına alacak küresel bir standart oluşturma çabasını ve ATC modernizasyonunu destekliyoruz. Bunlar çevreye en etkili anlamda yardımı olacak olan gelişmeler.

Çalışma stratejimiz, en iyi yakıt verimini sağlayacak ve çevreye en az zarar verecek en son teknolojilere yatırım yapmak.

Tedarik zinciri taşımacılığı konusunda oldukça uzun bir kariyeriniz var. Bu süre zarfında içinde bulunduğunuz endüstrinin durumu sizi memnun etti mi?

İçinde bulunabileceğim daha heyecanlı bir sektör daha düşünemiyorum. Küresel ekonomide önemli bir rol üstleniyoruz ve bununla birlikte sosyal anlamda bir çok fayda sağlıyoruz.

 

Etiyopya ve Kenya gibi ülkelerin tarım alanındaki büyümesini düşünürseniz, hava kargo taşımacılığı sektörü olmadan, bu ülkelerin ürünlerinin pazara girmesi mümkün olamazdı. Bu büyüme, hava kargo taşımacılığı sektörünün çabası ile mümkün oldu.

Atlas Air Worldwide Holdings Inc.İş Modeli

Kargo taşımacılığından tarifeli yolcu taşımacılığına, hatta askeri kargo taşımacılığına kadar bir çok alanda faaliyet gösteriyorsunuz. Neden?

Atlas Air’in kurucusu Michael Chowdry ,”uçak, ekip, bakım, sigorta (ACMI)”- ya da diğer adı ile “komple kiralama” (bir uçağın tüm mürettebatı ve ekibi ile birlikte kiralanması) konseptini bulan ilk şahıs değil, ancak kesinlikle bu iş modelini uzun mesafeli uçan geniş gövdeli uçaklara uygulama konusunda bir önder oldu. İlk 10 yılımızda ana işimiz bu oldu, daha sonra bir tarifeli kargo taşıyıcı firma olan Polar Air Cargo Worldwide’ı satın aldık.

 

2004 yılında yaşadığımız yeniden yapılanma sürecinde, Atlas Air olarak yaptığımız işi çeşitlendirmeye başladık, ancak bunu yaparken uzmanlığımızı da bir üst seviyeye taşıdık. 2010 yılında, Angola Ulusal Petrol Şirketi olan Sonangol Grup’un bir parçası olan SonAir’in VIP 747’lerini işleterek yolcu pazarına da girdik. Temelde yaptığımız iş, ABD’li ve Afrika’lı petrol işçilerini haftada üç kez Houston ve Luanda arasında taşımaktı. Bu işi de “ekip, bakım ve sigorta” (CMI) (komple kiralama) şeklinde yaptık, nitekim uçaklar SonAir’e aitti.

 

Bu tecrübe ile, 2011 yılında ABD ordusu için personel taşımacılığına başladık, ondan sonra da ticari yolcu taşıyan tarifeli seferlere geçiş yaptık.
 
Atlas Air Worldwide Holdings, ABD Menkul kıymetler borsasındaki ismimiz. Bu isim altında birkaç adet bağlı ortağımız da var. Atlas Air Inc.’in %100 sahibiyiz. En büyük müşterisi DHL Express olan Polar Air Cargo Worlwide’ın %51 hisse sahibiyiz. Bir bağlı ortak olarak onlar %49 hisseye sahipler ve %25 oy hakları var.

 

Son olarak da çıplak kiralama şirketimiz olan Titan Aviation Holdings var. Buradaki odak noktamız da nakliye uçakları, Aerologic, Emirates ve TNT gibi firmaların da içinde bulunduğu bir müşteri tabanımız mevcut.

 

Her bir bağlı ortağa ayrı birer firma gözü ile mi bakıyorsunuz, yoksa işin arka planında ölçek ekonomileri mi var?

Elbette her bir hizmetin arka planında paylaşımlı hizmetler var, mesela finans ve teknoloji gibi. Biz de ölçek olarak, bundan gelen verimliliği baz alıyoruz.

 

Ancak iş olarak üç ana bildiri hattına bağlıyız. İlki Atlas Air ve Polar’ı içine alan yapı. Birlikte, bu yapı, uçuşlarımızın %75’ini oluşturuyor ve kendi iç işlerinin tüm ortak bileşenlerini kapsıyorlar.

 

İkinci olarak işimizin tarifeli kısmı var, ki bu da geri kalan %25 uçuşu içine alıyor. Bu bahsettiğim bölüme askeri taşımacılık ve ticari tarifeli yolcu taşımacılığı işlerimiz de dahil. Ve son olarak Titan Aviation Holdings var.

 

Önümüzdeki yıllarda hangi alanda yatırımlarınız olacak?

Filomuza yatırım yapmayı planlıyoruz, hem komple kiralama hem de çıplak kiralama alanlarında. Bu özellikle nakliye uçakları ağırlıklı olacak.

 

Yolcu uçakları ile ilgili olarak daha fırsatçı olma eğilimindeyiz, bu alanda da iyi gelir elde edebiliriz.
Kafamızdaki plan, tüm filomuzu B747 olarak modernize etmek. Ek olarak B777’lerden de alacağız, ki muhteşem uçaklar bunlar. Ancak 747-8’lerin burundan açılma olanağı düşündüğünüzden çok daha kullanışlı bizim için.

 

767 portföyümüzü de büyütmeye devam edebiliriz ancak bu büyüme muhtemelen yolcu uçaklarını nakliye uçaklarına çevirme olarak gerçekleşecek.
 

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika