spot_img
spot_imgspot_img
12 C
İstanbul
Cumartesi, 20 Nisan 2024

Murat Ersoy: Hedef uçak filosunu 100’e çıkarmak

Seçtiklerimiz

Türk havacılık sektörünün önde gelen oyuncularından biri olan Atlas Global, iki uçakla başladığı yolculuğunda bugün sayıyı 22’ye çıkardı. 2020’de uçak filosunu 100’e çıkarmayı hedefleyen şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy ile Türk havacılık sektörünün geçmişten günümüze yolculuğunu konuştuk. 
 
Türk havacılık sektörünün 30 yıllık gelişimini değerlendirir misiniz?
 
1933’te devlet tarafından kurulan ve 5 uçakla faaliyete başlayan THY, 1990’a kadar ülkemizin tek havayolu ticareti yapan şirketiydi. 1987’de Türkiye’de iç hatlarda 4, dış hatlarda ise 4.9 olmak üzere toplam 8.9 milyon yolcu taşınmıştı. 1990’larda özel havayolları kurulmaya başlandı, ancak onlara da sınırlı noktalar ve daha çok charter uçuşları yapma hakkı verilmişti. 2003’ün ikinci yarısında havacılık sektöründe devrim niteliğinde bir karar alınarak özel havayollarına iç hat uçuşları için tarifeli uçuş hakkı verildi. Aynı yıl bilet fiyatları üzerindeki vergilerin kaldırılmasıyla birlikte sektörde güçlü bir hareketlilik yaşanmaya başlandı.
 
TİCARETE LİSEDE ATILDIK
 
Bu hamle sektörü nasıl etkiledi?
Havalimanlarının özelleştirilmesi yapılmasaydı havacılıktaki bu büyümeyi yakalayabilmek asla mümkün olamazdı. 2003’te Türkiye genelinde iç ve dış hatlardaki toplam yolcu sayısı 34.5 milyon iken, bu büyük reform sayesinde 2004’te 45 milyon oldu ve bu noktadan sonra sektör, sürekli bir ivme kazanarak büyümeye devam etti. Öyle ki, 2014’te taşınan toplam yolcu sayısı 166 milyona ulaştı. 2005-2014 dönemine baktığımızda yani son 10 yılda iç hatlarda yıllık ortalama yüzde 17.2, dış hatlarda ise yüzde 9.7 olmak üzere toplam yolcu trafiğinin yıllık ortalama yüzde 13’e yakın arttığını görüyoruz. Yine son 10 yılda uçak trafiği yüzde 10.4, kargo trafiği ise yıllık ortalama 10.9 arttı. Artan taleplerle birlikte Türkiye genelinde havalimanı terminallerinin yolcu kapasitesinde de büyük bir artış yaşandı.

Kısaca özetlersek doğru strateji yürüten ve kararlarının arkasında duran güçlü devlet iradesi bu başarıyı getirdi. n Turizm sektörünün her alanında faaliyet gösteren grup şirketlerinden birisiniz. Sizin sektörle tanışma maceranız nasıl başladı? Ben ve ikiz kardeşim Mehmet Ersoy ticari hayata 1984’te Alman Lisesi’nde okurken öğrenci turları organize ederek başlamıştık. 1991’de amatör ruhla başlayan turizm faaliyetlerimizi kayıtlı ticarete dönüştürmeye karar verdik ve ilk seyahat sektörü yatırımımız olan Etstur’u kurduk. Etstur faaliyete geçtiği ilk günden itibaren, misafir sadakati ve konforunu ön planda tutan bir misyon ve hizmet anlayışıyla rakiplerinden ayrışmayı başardı. Ardından otelcilik sektöründe yatırım yaptık ve bizimle seyahat eden milyonlarca misafirimizin beklentilerini en üst düzeyde karşılayan otel konseptlerini geliştirip bunlara uygun oteller inşa ettik. 

 
Bugün grup bünyesinde 3 farklı zincir markası altında Club Voyage, Maxxroyal ve yeni hayata geçecek luxury segmentde hizmet veren ELEXUS Hotels&Resorts markaları altında toplam 12 otelimiz ve 12 bin yataklık yatırımımız var. 
 
Havayolu’na geçiş nasıl oldu? 
 
İki uçaklı Atlasjet Havayolları’na 2004’te yüzde 50 ortak olduk. 2006’da şirketin tamamını satın aldık. O dönemde, Türkiye’de özel havayolu pazarında büyük eksiklik vardı. Milli havayolu dışında, tarifeli seferler yapan, uluslararası havayollarıyla rekabet edebilecek standartlara sahip özel bir havayolu yoktu. Hedefimiz ise Etstur ve otelcilik yatırımlarımızla turizm sektöründe kazandığımız tecrübeyi bir adım daha ileri götürerek havacılığa aktarmak ve misafirlerine dünya standartlarında kaliteli ve konforlu hizmeti uygun ücretle sunan bir havayolu kurmaktı. Bu hedefler doğrultusunda ilerleyerek, havayolu markamızı kısa süre içinde hem Türkiye’de hem de uluslararası platformlarda tanınan, itibarlı bir isim haline getirmeye başladık.

Yani Atlasjet, Türkiye’de kısıtlı sayıda iç hat noktalarına tarifeli seferler düzenleyen ve yurtdışına ağırlıklı charter taşıması yapan bir iş ve hizmet modeliyken, bugün kurumsal kimliğinde de yaşadığı büyük değişimle AtlasGlobal markasını kurdu. Bu sayede uluslararası milli havayolu taşıyıcılarıyla konfor ve kaliteyi uygun ücretlerle verebilen, rekabette öne çıkan iş ve hizmet modeli haline geldi. Bu arada bütün bu gelişmeler yaşanırken, Etstur’un da bünyesindeki havayolunun verdiği sinerjiyle geçmişte yüzde 33 olan Türkiye organize seyahat pazarının payı bugün yüzde 67’ye ulaştı. Yani hem havacılık hem de turizm sektörlerinde büyük atılımlar kaydettik..

 

60 MİLYONU YAKALARIZ 
 
Turizmin 2023 hedeflerinde 50 milyon kişi sayısına ulaşabilmek için ulaşım sektörünün rolü büyük. Bu hedefe giden yolculukta kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? 2023 hedefi olan 50 milyon yolcu sayısını çok rahat 60 milyona yükseltebiliriz. Dünyanın birçok şehrinden Türkiye’nin turizm yörelerine tarifeli seferler düzenleyerek ve bunları otellere rahat erişim sağlayan seyahat portallarıyla entegre ederek hedefimizi yakalayabiliriz.

AtlasGlobal olarak misyonumuz, stratejik pazarlarda bayrak taşıyıcı standardında, kaliteli havayolu hizmetini en kolay şekilde erişilebilir kılmak. Büyüme stratejimizi de bu misyonumuza paralel olarak belirledik ve artık sadece Türkiye’yi değil, dünyanın farklı bölgelerini de planlarımız kapsamına aldık. Hedefimiz, 10’dan fazla bölgede havayolu ofisi kurarak, stratejik bölgelerin yerel havayolu olmak. Öncelikle yakın coğrafyamızda, ardından daha uzaklarda yerel işbirliklerine imza atarak Türkiye’de havacılık sektöründe edindiğimiz tecrübeyi, Bağımsız Devletler Topluluğu, Balkanlar, Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu gibi noktalara taşıyarak hizmet ağımızı genişletmek hedeflerimiz arasında. n 3’üncü Havalimanı ile birlikte sektör dünyada nasıl bir konuma ulaşacak?

Bu konuda Dubai iyi bir örnek. Ülke, Emirates Havayolları’nın faaliyete geçmesiyle hem Doğu’da hem de Batı’da pek çok noktaya direkt uçuşlarla bağlandı ve bölge dünyanın en önemli transit yolcu hub’larından biri haline geldi. Bu değer beraberinde, dünyanın önemli ticaret ve turizm merkezi olmasını da sağladı. Türkiye’nin de 3’ncü havalimanı sayesinde yolcu, uçak ve hava kargo trafiği açısından uluslararası ticaret ve turizm ana üslerinden biri olacağı aşikâr. Ancak Türkiye’nin özel sektörünün de global havayolu taşımacılığı pazarından daha fazla pay alması Türkiye ekonomisini çok daha hızlı büyütecektir. Global taşımacılık planlamasında özel sektör payının artırılması gerekir.(Kaynak:sabah)

 

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika