Ben daha o saniye "Yazık oldu THY’nin ve Türkiye’nin parasına deyip" çok üzülmüştüm.
Acaba kim uçak bileti almadan önce "Aaaa öyleyse ben de THY ile uçayım. Baksana Barcelona’nın sponsoru olmuş, Messi bile TV reklamlarında oynuyor" demiştir veya diyebilir? Az gelişmiş ülkelerin, az gelişmiş insanları bile bu mantıkla bakmaz olaya…
Barcelona’ya sponsor olduğu için THY’nin bilet satışının artacağını hiç sanmıyorum. Uçak tercih ederken çok başka etkenler akla gelir akıllara. Önce can güvenliği… Topa iyi kafa atan futbolcu ile iyi çalım atan futbolcu kimsenin umurunda bile olmaz. Uçakların yeni olmasından tutun da teknik bakımlarına, catering hostesinin güler yüzüne ve en önemlisi parasına dek pek çok detay akla gelir. Ama Arjantinli Messi’nin harika golleri gelmez.
Özetle kimse Barcelona için para verip THY’den bilet almaz.
THY’nin marka değeri de böyle sağlanır. Kalitesi kulaktan kulağa yayılacak. Bir yabancı yolcu, bir yıl sonra 100 yabancı yolcu getirir. Güler yüzlü hostesin sunduğu güzel ikram, yeni ve temiz uçaklar, deneyimli pilotlar marka değerini yükseltir. Çünkü insanlar uçağa binerken canını emanet ediyor. Markasına bakıp deri çanta almıyor. Hele parfüm hiç…
Bir önemli konu daha var ki çok önemli. THY yönetimi yoldaş medyaya sevimli görünmek zorunda değil. Bu kompleks neden? Atatürk Havalimanı‘nda kurban edilen deve ile genel müdürlerinin umre dönüşü giydiği terliği her fırsatta hatırlatmaya devam edecekler. Bu iki fotoğrafı beyinlerde hep taptaze tutacaklar. Ayşe Arman‘ı İtalya’da istedikleri kadar gezdirseler de…
THY’nin yolcu sayısı zaten giderek artıyordu. Geçen yıl bütün dünyada havayolları zarar ederken, THY kârını katlamış. Yolcu sayısı yüzde 20 artmış. Bunlar hep iyi ve doğru çalışmanın sonuçları. THY yeni uçak filosu, kaç noktaya uçtuğu, uçuş sayısı, taşıdığı yolcu sayısı gibi değerlere göre Avrupa’nın ilk beşinde gözüküyor. Hatta dünya sıralamasında bile tepelerde dolaşıyor. Demek ki THY dünya markası. Barcelona’ya hiç ihtiyacı yok. Barcelona’ya o milyonlarca doları Arap ülkeleri, Pakistan filan verseydi ‘hadi’ derdim. Normaldir, imaj çalışması yapıyorlar. Örneğin Birleşik Arap Emirlikleri ulusal havayolu olan Emirates, İngiliz Arsenal kulübünün sponsoru. Hatta Londra’ya stat bile yaptılar. Ama ben, Arsenal’e sponsor oldukları için Emirates ile uçan kişiye rastlamadım. Kaliteli İngiliz pilotlarını övenlere rastladım ama. Singapur Hava Yolları’nı da taa Singapur’da inceledim. Bu şöhrete layıklar.
THY zaten çok zengin ve popüler olan Barcelona’ya para vereceğine Ülker gibi yapsaydı ya. Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüpleri hele hele basketbol takımları Ülker sayesinde ayakta duruyor. Önümüzdeki yıl Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi temsil edecek olan Bursaspor formasına THY amblemi yakışmaz mı? Buna karşılık iki yabancı futbolcu mesela…
Fenerbahçe Kız Voleybol Takımı’nı Acıbadem Hastanesi şampiyon yapıyor. Voleybol ve basketbolda kız yetişmiyor. Türk kızlarından oluşan takım yapsa ve Avrupa’da başarılar kazansaydık ya…
Futbolda kaliteli genç yabancı futbolcu transferine maddi yardım sağlayabilirdi. Turkcell Süper Ligi‘nin ilk beşine birer futbolcu hediye etseydi… Veya Anadolu’da futbol okulu açsaydı da Barcelona’dan hoca getirseydi. Köylerde çim sahalar yaptırsaydı, amatör takımlara forma ve krampon hediye etseydi. Bize mi kaldı Barcelona’ya milyonlar vermek?
Bakın yurtdışı deplasmanları fiyasko… Şampiyonlar Ligi yarı final maçı için İtalyan Inter ile oynayacaklar idi. Milano’ya otobüsle gittiler. İzlanda’daki yanardağ patlamasının bulutlarından korkup karayolunu tercih ettiler. İki gün sonra Barcelona’da Inter’i en az 2-0 veya 4-1 yenemezlerse kupaya veda edecekler. Ee THY’nin verdiği sponsor parası ne olacak?
Aykut IŞIKLAR / Bugün Gazetesi