spot_img
spot_imgspot_img
9.7 C
İstanbul
Cumartesi, 19 Nisan 2025

Gökyüzüne atılan unutulmaz imza “Gökçen”

Seçtiklerimiz

Yalnız Türk Havacılık tarihine değil dünya havacılık tarihine adını altın harflerle yazdıran, yaşamını gökyüzüne adamış idealist.  Yaşamı boyunca başarıdan başarıya koşan, Türk kadınının ufkunu açan Sabiha Gökçen 21 Mart 1913’te Bursa’da dünyaya geldi. O yıllar herkes için zor yıllardı, dünya barut fıçısına dönmüş ve bir kıvılcım aramaktaydı. Sabiha Gökçen’in doğumundan bir yıl sonra birinci dünya savaşı başladı.

 

 

Bursa, işgal yılları

Savaşın ardından yenik düşen Osmanlı’da işgal başladı, Sabiha Gökçen’nin de bulunduğu Bursa vilayetinde işgal kuvvetleri askerleri dolaşmaktaydı. Gökçen o sırada 7 yaşındaydı, babasını kaybetmiş ve ağabeyi kuva-i milliye saflarına katılmıştı. Yokluk ve zorluluklarla dolu yıllar vardı önünde. Ta ki Atatürk ile konuşacağı o güne kadar.

 

Cesareti hayatını değiştirdi.

1919 da Atatürk’ün önderliğinde başlayan kurtuluş savaşı sonuçlanmış ve Cumhuriyet kurulmuştu. Atatürk savaştan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı bu duraklardan biri de Bursa idi. Sabiha Gökçen 10 yaşındaydı, babasından sonra annesini de kaybetmiş kardeşleriyle yaşama başlamıştı. Tek dileği vardı, yatılı bir okulda öğrenim görmek. Bu, onun için gerçekleşmesi olanaksız bir düş gibiydi. Bursa halkı, sevinç içinde Gazi Paşa’nın gelişini beklemekteydi.   Paşa’nın evlerinin yanındaki köşkte kalacağını öğrenen küçük Sabiha, heyecan içerisinde Gazi Paşa’ya ulaşmanın yollarını aramaya başladı.  Küçük Sabiha bir yolunu bulup Atatürk’ün dinlendiği köşkün bahçesine girdi ve karşılaşırlar. Atatürk’e yatılı okula gitmek istediğini söyledi. Atatürk hem istediğini hem de Sabiha’yı manevi kızı olarak kabul etti.  Bu olay küçük Sabiha’nın hayatını değiştirdi.

 

Ankara yılları,  Atatürk ve kardeşleri

Sihirli sözcükler söylenmiş, düş gerçeğe dönüşmüştü. Küçük Sabiha ertesi gün, ailesinin de onayı ile Çankaya’ya, Atatürk’ün öteki üç manevi kızı, Zehra, Afet ve Rukiye’nin yanına gitmek üzere yola çıktı. Küçük Sabiha artık, Atatürk’ün kızı Sabiha olmuştu.  Yaşamı Atatürk’ün kılavuzluğunda biçimlenecektir.

Sabiha yeni kardeşleriyle Çankaya Köşkündeki yeni yaşamına çok çabuk uyum sağladı. Önce görgü kuralları, giyim kuşam gibi konularda manevi babasından ders aldı.  Sonra, okul yaşamı başladı.  Köşkün bahçesindeki küçük okulda, Zehra, Rukiye ve yaverlerin çocuklarıyla birlikte ilköğrenime başladı. Sabiha Arnavutköy Kız Koleji öğrencisi olmuştu.  Ancak, burada hastalandı. Hastalığı zaman zaman nükseden Sabiha, yurtiçinde ve yurtdışında  birkaç kez tedavi gördü. Ondan sonra da Atatürk’ün yanından ayrılmadı. 

1934 Gökyüzü ile buluşma 

Türk Hava Kurumu’na bağlı Türkkuşu kurumuştu. O yıl Atatürk, gençliğe şöyle seslendi:

 ” Türk çocuğu… Her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek seviyede, gökte seni bekleyen yerini dolduracaksın…”

Atatürk açılış törenine Sabiha Gökçen’i de götürdü. Sabiha Gökçen o gün planör ve uçaklarla yapılan gösterileri izledi paraşüt atlayışlarını ilgiyle takip etti.  Atatürk’ün, “ havacı olmak istermisin”  sorusuna evet diyince ertesi gün Türkkuşu’nun ilk kız öğrencisi olarak öğrenimine başlardı. Öylesine azimlidir ki, kısa sürede okulun en başarılı öğrencilerinden biri olacaktır.

Eskişehir tayyare okulu “Dünyanın ilk kadın savaş pilotu” 

Atatürk bir gün, ” Gökçen… Belki de dünyada ilk askeri kadın pilot olacaksın. Bir Türk kızının dünyadaki ilk askeri kadın pilot olması  ne iftihar edici bir olaydır tahmin ediyorsun değil mi…   Şimdi derhal harekete geçerek seni Eskişehir Tayyare Okulu’na göndereceğim… ” diyerek manevi kızının önünde yepyeni bir ufuk açtı. Sabiha Gökçen, buradaki görevi sırasında, uygulamalı ve kuramsal dersler gördü, sürekli eğitim uçuşları yaptı, Trakya ve Ege manevralarına katıldı ve Dünya’nın ilk kadın savaş pilotu ünvanını elde etti. 

 

Dersim Harekâtı 

Sabiha bir görev uçuşundan dönüşte,  karargâhta bir hareketlilik görür. Dersim’de isyan başlamıştır ve oraya bir filo gönderilecektir.

 

 Filoya katılmak isterse de kimse bu sorumluluğu almak istemedi. Sabiha, Atatürk’ün özel izniyle bu harekâta katıldı. Atatürk, herhangi bir şekilde esir düşmesi durumunda kullanması için, manevi kızına kendi özel tabancasını verir. Bu harekât sırasında, çok tehlikeli keşif ve bombalama görevlerini başarıyla tamamlayan Sabiha Gökçen, arkadaşlarının ve komutanlarının takdirini kazandı. Artık deneyimli bir savaş pilotu olmuştu.

 

Sabiha’ya, başarıları nedeniyle, ”Bir Numaralı Murassa Madalyası” verilir. Madalyayı göğsüne dönemin Başbakan’ı İsmet İnönü takar. Gazeteler, dergiler ondan söz etmekte, Türk ulusu, gençliğe kılavuzluk eden bu gencecik kızla gurur duymaktaydı.  30 Ağustos 1937’de de Sabiha Gökçen, askeri uçuş brövesini aldı.

 

  Balkan turu “Göklerin Kızı”

Dünya, kaynayan bir kazan gibi hızla ikinci büyük savaşa doğru giderken, Atatürk, Balkanlarda, Ortadoğu’da paktlar imzalayarak Türkiye’nin barış ve güvenliğini sağlamaya çabalamaktaydı.  Yoğun günlerdi bunlar.  Böyle bir dönemde, 1938 yılı baharında, Balkan Paktı heyeti Ankara’daydı. Sabiha’yla tanışan heyet üyeleri, kendisini uçakla bir Balkan turu yapmaya davet ettiler.

 

1938 yılında sağlığı çok bozulmuş olan Atatürk’ün yanından ayrılmak istemese de, Gökçen, manevi babasının direktiflerini yerine getirdi. Atatürk de, tüm balkanları kapsayacak böyle gezinin yapılmasını arzulamaktaydı. Atatürk bu hususta  Sabiha’ya şöyle der:

“ Gökçen… Gittiğin her yerde, barışçı bir ülkenin barışçı kızı olduğunu, yurtta ve dünyada barışı arzu ettiğini, her Türk gibi bunu gönülden istediğini, Türkiye Cumhuriyeti olarak şu kısa dönem içinde nasıl birbirine kenetli tek yumruk olduğumuzu, bize düşman olanlarla bugün dost olmayı, şerefli bir dost adımı saydığımızı, Türk kadınını ve Türk toplumunu, bu toplumda kadınımızın yükseldiği yeri anlat. Daha da ilerleyeceğimizi, daha da uygar bir ülke olacağımızı ifade et onlara. ”

 

1938 yılında sağlığı çok bozulmuş olan Atatürk’ün yanından ayrılmak istemese de, Gökçen, manevi babasının direktifini yerine getirir. 16 Haziran  1938’de Vultee tipi bir uçakla İstanbul’dan havalanır. Önce, Atatürk’ün bulunduğu Savarona yatı üstünde, manevi babası için bir gösteri uçuşu yapar. Sonra ilk durağı olan Atina’ya doğru yola koyulur. Sabiha Gökçen’in Balkan turu 5 gün sürecektir. Türk kadını, bir anda, hiçbir ülke kadınının başaramadığı ölçüde ön plana geçmiştir. Yalnızca yerli basın değil, dış basın da göklerin bu zarif, çekici, altın kızından, ”göklerin kızı” diye söz etmektedir.

 

Sabiha o gün Atina’da,  Yunanlılar ve Türkler tarafından bayraklarla karşılanır. Ertesi gün Selanik’e inip Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret eder. Daha sonraki durakları olan Sofya ve Belgrat’ta da coşkuyla karşılanan Gökçen’e Belgrat’ta, Yugoslav Genel Kurmay Başkanı tarafından ”Beyaz Kartal” nişanı verilir.  Son durağı olan Bükreş’teyse, bir gösteri uçuşu yapması istenir Gökçen’den. Turun altıncı günü,  22 Haziran’da yine Savarona üstünde bir tur atarak Yeşilköy’e iner.

 

Atatürk’ün vefatından sonra

Sabiha Gökçen Atatürk’ün vefatından sonra ordudan ayrılır. Artık çalışmalarını Türkkuşu’nda sürdürecektir. Türk Hava Kurumu Türkkuşu Uçuş Okulu’na Başöğretmen olarak atanır. Artık, Atatürk’ün izinde, geleceği göklerde arayan, göklerdeki geleceğin peşinde koşan gençleri eğitecektir. Bu görevini, 1954 yılında, istifa edinceye kadar aralıksız sürdürür. 18 yıl boyunca, Atatürk’ü anlatır öğrencilerine, onları kanatlandırıp Atatürk’ün düşlediği geleceğe doğru uçurur.

 

Eşinin ardından tek sevgilisi gökyüzü oldu

1940’da, meslektaşı Pilot Yüzbaşı Kemal Esiner’le evlenerek mutlu bir evliliğe adım atar.  Ne var ki, çok sürmez bu mutluluk.  1943’te eşinin görevi sırasında yakalandığı bir hastalık onları birbirinden ayırır. Önce babası, sonra da eşi onu yalnız bırakmıştır. O tarihten sonra, tek sevgilisi gökyüzü, tek tutkusu öğrencileri olur.

 

83 yaşında son uçuş

1996’da bir ilke daha imza atar. 83 yaşında, Fransız pilot Daniel Acton eşliğinde, Falcon 2000 uçağıyla son uçuşunu yapacaktır.

 

Dünya tarihine adını yazdıran 20 havacıdan biri

Sabiha Gökçen 1996’da yine Amerika’dadır. Ama bu kez, Amerikan Hava Kurmay Koleji’nin mezuniyet töreni için düzenlenen ” Kartallar Toplantısı”nın onur konuğu olarak. Maxwell Hava Üssü’ndeki törende, havacılık kariyerinin en büyük ödülünü alır.  Gökçen o yıl, dünya tarihine adını yazdıran 20 havacıdan biri seçilmiştir. Bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacı olarak büyük ilgi toplar. 

 

Gökyüzüne son bakış 22 Mart 2001

Tam 88 yıl önce  Bursa’da doğmuş olan Sabiha Gökçen, bir süreden beri tedavi görmekte olduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde yaşama veda eder

 

Aldığı Ödüller

 

1) THK’nun bir numaralı Övünç (Murassa) Madalyası ve beratı

 

2) Yugoslav Ordusunun en büyük nişanı olan Beyaz Kartal Nişanı ve ordu brövesi

 

3) Romanya Ordusu Havacılık Brövesi

 

4) Trakya ve Ege Manevraları’ndan dolayı verilen hatıra madalyalar

 

5) Türk kadınının seçme ve seçilme hakkı kazanmasının 50. yılında TBMM’deki törende verilen mesleklerinde öncü kadınlar plaketi

 

6) Selçuk Üniversitesi’nin fahri doktorluk payesi

 

7) THK tarafından 1989’da verilen altın madalya

 

8) 1991’de Uluslararası Havacılık Federasyonu’nun havacılığın bütün dallarında üstün başarı gösteren havacılara verdiği FAI altın madalyası

 

9) Ordu, çeşitli dernek ve kuruluşların verdiği 28 adet plaket 

 

Kullandığı uçaklar

 

Eğitim uçakları                                                 &

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika