PG: Detaylı olarak, güvenlik konusunda herşeyin rolüne sahip olduğumuz açık ve bunu bilmek önemli çünkü daha önce ATM ve güvenlikle EUROCONTROL ilgileniyordu. Şimdi bu görev, Avrupa Havacılık Güvenlik Acenta’sına verildi. Bu da, şu anda güvenlik konusunda havacılığın tüm alanlarını şemsiyemiz altına almamızın sebebidir.
S: Size tüm bu sorumlulukları veren sistem nedir?
PG: Normal olarak, kuralları uygulamanın son tarihi 2012’nin sonu ve daha sonra ciddi sorunlar üzerinde çalışmaya başlayacağız çünkü o zamana kadar tüm düzenleyici sistemlere sahip olmuş olacağız.
S: Bu, eğitim sorumluluklarına sahip olduğunuz EASA fonksiyonu için mümkün olacak.
PG: Havacılığın tüm görüntüsünün gözetimi konusunda sorumluluklarımız var. Tabi ki genel olarak, Avrupa sisteminde üye eyaletlerle bir iş bölümü var, ANSP’lerle karşılıklı olarak gözetim fonksiyonuna sahip olacaklar, ama sadece AB üye eyaletleri değil, ayrıca çalışma düzenlemeleri yaptığımız EUROCONTROL’un tüm üye eyaletleri dahil olmak üzere tüm üye eyaletler konusunda küresel bir gözetim aktivitemiz olacak, çünkü, belirttiğim gibi, çevrenin çok ötesinde bir panavrupa hacimimiz var.
S: Bunun anlamı EASA’nın gelişiminin ilerlemesi, sadece AB organizasyonu olmayacak ve daha fazla üyeler gelecek midir?
PG: Zaten durum bu çünkü İzlanda, Norveç, İsviçre gibi Topluluklarla anlaşmaları olan üyelerimiz var. Toplulukla, ECAA anlaşması ve bunların en tepesinde çalışma anlaşmaları olan gelecek Ülkelerimiz de var, Birlik’le şimdilik bir bağlantısı olmayan ve tabi ki AB üyeleri olmayan Türkiye, Ukrayna gibi üye ülkelerimiz de var, ama bu çalışma anlaşmalarıyla onlarla çalışmayı da ayarlayabiliriz.
S: Ama her zaman Avrupa seviyesinde kalıyoruz. Bu, Kuzey Afrika ülkesinin katılmayacağı anlamına mı geliyor?
PG: Olabilir, ama şu anda hayır.
S: Geçmişte, güvenliğin standartlaştırılmasından bahsetmiştinz, bunu yapmak ne kadar kolay? Avrupa çevresinde bunu yapmak çok da kolay değil…
PG: Bunu başarmak oldukça önemli, çünkü yetki ikamesi sebebiyle – daha önce de bahsettiğim gibi – Üye Eyaletler AB kurallarını uygulayanlardır ve Komisyon adına biz kuralları doğru şekilde uyguladıklarından emin olmak için üye eyaletlerini denetlemekle sorumluyuz ama aslında, bu sadece bir polis rolü değil, biz tüm Üye Eyaletlerde güvenliği standartlştırmak ve teşvik etmek istiyoruz. Bu yüzden, bu standartlaştırma denetiminde tavsiye de veriyoruz; aslında, bazı Üye Eyaletlerde güvenlik seviyesini yükseltiyoruz.
S: Uyumdan bahsettiniz. Küresel olarak diğer ülkelerle de harmonizasyon sağlamayı düşünüyor musunuz?
PG: ABD’deki FAA gibi büyük otoritelerle harmonizasyonu mutlulukla karşılıyoruz tabi ki de, ama bu bir çok yıldır devam eden bir iş, çünkü tabi ki endüstri için tüm dünyada aynı çeşit kurallar olması çok önemli. Havacılık küresel bir iş ve tüm havayolları dünyanın her yerine uçuş gerçekleştiren faaliyetçiler.
S: Özgürleştirilmiş çevrenin faal olarak herhangi bir etkisi olacak mı yoksa işleri daha kolay mı yapacak?
PG:
Hayır, özgürleştirmenin bir etkisi olacağını sanmıyorum. AB ile çoktan yağıldı çünkü, bildiğiniz gibi rekabeti teşvik etmek için bir çok şey yapılıyor, yani, herhangi bir sınır yok, bu küresel bir pazar, biz zaten bunun tam ortasındayız.S: Çevre hakkında EASA’nın rolü nedir? Oldukça “modaya uygun” olduğu kanıtlanan çevre konularını görecek miyiz?
PG: Söylediğiniz gibi çok “moda”. Zaten çevresel konuda çalışmalar yapıyoruz, Montreal’de ICAO’da oldukça aktifiz ve aslında ICAO’ya yönelik görüşlerimizi tanıtıyoruz ve ayrıca, ICAO’nun tavsiyelerini Avrupa’ya uygulamaktan sorumluyuz. Başlangıç aşaması olarak zaten ICAO ile birlikte çalışıyoruz.
S: AB’nin geliştirdiği Kara Liste bu konuda bir yardımcı nitelikte.
PG: Güvenlik listesi bir yardımcı çünkü, güvenliği geliştirmek için şimdi güvenlik listesinde olan Eyaletlere bir teşvik, dürtü niteliğinde. Yani, tabi ki bu iyi bir şey.
