Yaşadığımız son gelişmelerde Kuzey Irak’taki, Suriye’deki tüm unsurlar ve Uluslararası oyuncular durumun ne kadar çok vahim olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kararlılığının sonucunda ortaya çıkacak durumun ne olabileceğini kavrayamamışlardır.
Türkiye’nin kaybedecek vakti, kararlılığından taviz vermesinin hiçbir yolu yoktur. Bunun için Müttefik’lerimizin topu sahada çevirmek taktiği yerine Türkiye ile aynı dili konuşmaları şart olmuştur. Yoksa tüm bu müttefik ! Devletler Türkiye’nin yürüteceği bir harekatın sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaklardır.
‘Tarih tekerrürden ibarettir’ sözünü anımsatırcasına, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı öncesinde Amerika ve İngiliz’lerin ülkemizin kesin kararlılığını anlayamamış oldukları gibi.
Sadece elim olaylar yaşandığında andlar içip canımızı her an feda etmeye hazır olduğumuz söylemlerinden kurtulalım artık.
Teröristlere karşı mücadelenin sürekli bir mücadele olduğunu ve bu sürekliliğin Devletimizin tüm kademelerinde ve tüm alanlarında sürdürülmesi gerektiğini göz ardı etmemeliyiz.
Bu ulusal mücadelemizde hepimize görevler düşmektedir;
Siyaset kurumuna görev düşmektedir. Gerçek iradeyi siyasetçilerin göstermeleri gerekmektedir. Bu mücadele için gerkli kararların alınması, yürürlüğe konulması ve bütçelerin tahsis edilmesi hükümetlerin yetkisindedir !
Bürokratlara görev düşmektedir. Yapılması gerekenleri dile getirip, unutulmasını mani olmak, imkan vermemek ve çalışmaların devamlılığını sağlamak için konumlarını hep zorlamaları gerekmektedir.
Güvenlik güçlerimize görev düşmektedir. Teröristlerle mücadele işinde gerek istihbarat sistemleri açısından, tehdidin yerini ve hareketlerini saptamak ve en etkin istihbaratı elde etmek ve bunun devamlılığını sağlamak en iyi çözümdür. Terör örgütleri ve yandaşlarının moral güçlerini yok edecek bir ‘Psikolojik Savaş’ süreci içinde olunmalıdır.
En çok da Vatandaş olarak bizlere görev düşmektedir; provakasyonlara katılmadan, daha duyarlı olmak bizlerin düzeltmekle yükümlü olduğumuz sorumluluklarımızın başında gelmektedir.
Terör örgütleri TÜRK Devletini değil, TÜRK Devleti terör örgütlerine diz çöktürmelidir.
Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri’mize, Türk Emniyet Güçlerine ve tüm TÜRK ULUSU’na başsağlığı diliyoruz.
Esen kalın !
