Hava Trafik Yönetimi Sistemlerinin Sistematik Modernizasyonu-Smart Projesi, Türkiye’de 80’lerde kurulan radar ve hava trafik sistemlerinin yenilenmesini amaçlıyor. Proje halihazırda var olan eski sistemlerin Eurocontrol ve ICAO’nun belirtmiş olduğu günümüz gereksinimlerini tam olarak karşılayabilmesi hedefleniyor. Smart Projesi’nde gelinen nokta ve Devlet Hava Meydanları’nın BT yatırımlarını DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal ile konuştuk.
Smart Projesi’nin Türkiye’nin en önemli hava kontrol altyapı projelerinden birisi olduğunu ve gerek hava kontrol gerekse buna hizmet veren birimlerin proje kapsamında birbiriyle bütünleştirileceğini belirten Birdal, “Şu an İstanbul ve Ankara Hava Kontrol Merkezleri ile tüm Türkiye’yi kontrol ediyoruz. Smart Projesi tamamlandığında Esenboğa’da binası tamamlanan ve sistemleri monte edilen Ana Kontrol Merkezi’nden tüm Türkiye tek bir merkezden kontrol edilecek” dedi.
Projenin 2010 yılı sonu itibariyle tamamlanmasını öngördüklerini söyleyen Birdal projenin yan bileşenleri ile birlikte yaklaşık 150 milyon avroya malolacağını kaydetti. Birdal, projeyle ilgili yatırımlar konusunda da şunları aktardı: “2007 yılında projeye başladık ve 2008 yılında da ara modernizasyonumuzu gerçekleştirdik. Ara modernizasyon ile 2010 yılına kadar sistemlerimizde herhangi bir arıza veya sıkıntı yaşanmamasını sağladık. Smart Projesi’nin ihale tutarı 87 milyon avroya gerçekleştirildi. Proje kapsamında 24 radar istasyonumuzda da radar cihazlarının yenilenmesine yönelik 40 milyon avroluk bir başka ihale gerçekleştirdik ve burada da çalışmalarımız devam ediyor. Yine Smart Projesi’ne bütünleşecek olan yüzey hareketlerinin izlenmesine yönelik radarların ihalesini de 8 milyon avroya gerçekleştirdik. Bu proje ile de kapalı havalarda yerdeki uçak ve diğer araçların hareketlerini sağlıklı ve güvenli bir biçimde izleyebileceğiz.”
Kurulan sistemlerin birçok Avrupa ülkesinde henüz bulunmadığını ve bu projenin gerçekleştirilmesindeki amacın günümüze değil Türkiye’nin 20-30 yılına hizmet vermek olduğunu belirten Birdal, “Proje tamamlandığında Türkiye’de ki hava kontrol sistemleri günümüz teknolojisine değil geleceğin teknolojisine yatırım olacak. Türkiye’nin üzerinde günlük 3 bin 300 hava aracı geçiyor ve gereksinimler ve güvenlik ihtiyacı her geçen gün artıyor. Gelişen havacılık gereksinimlerini karşılamak ve Türkiye Hava Sahasının güvenliğini sağlamak, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Eurocontrol gibi havacılık otoritelerinin belirlediği ihtiyaçları karşılamak için Türkiye’deki Hava Trafik Sistemleri’nde büyük bir değişikliğe gidilmesi ihtiyacını doğurdu. Biz de bu ihtiyacı en modern sistemler ile çözmeyi hedefledik” dedi.
Birdal, TÜBİTAK ile Haziran ayında hava trafik kontrol hizmetlerine yönelik bilimsel ve teknolojik işbirliklerinin geliştirilmesini hedefleyen bir protokol imzalandığını hatırlattı.
Birdal sözlerini şu şekilde sürdürdü: “TÜBİTAK gibi Aselsan ve Havelsan ile de ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu kurum ve kuruluşlar ülkemizde çok ciddi Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Bizim de kendi bünyemizde bir Ar-Ge merkezimiz var. Burada ihtiyaçlarımızı belirleyerek bu kurum ve kuruluşlarla paylaşıyoruz. Onların da bu ihtiyaçlar doğrultusunda yeni ürün ve çözümler üretmesine destek oluyoruz. Kullandığımız sistemlerin Türkiye’de üretilmesi, Türk patentli olması bizler içinde gurur ve mutluluk kaynağı olacaktır.”
