İlk olarak Dr. Susan David’in fikir öncülüğünü yaptığı bir kavram olarak Harvard Business Review tarafından duyurulan Duygusal Çeviklik; düşüncelerin ehil hâle getirilmesiyle kazanılan bir beceridir (David ve Congleton, 2016: 167). Çünkü duygularımızın doğup beslendiği yer büyük ölçüde düşüncelerimiz ve yorumlarımızdır. Değerlerin farkındalığı ve bu farkındalıkla nasıl yol alacağımıza ilişkin seçimlerimiz de duygusal çevikliğimizin göstergeleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Duygusal Çeviklik, duygusal zekâ ile yakından ilişkilidir. Duygusal zekâ, kişinin kendi duygularının farkında olması ve onu kontrol etmesi anlamına gelir. Öte yandan duygusal çeviklik, kişinin içsel deneyimlerine bilinçli ve üretken bir şekilde yaklaşması olarak tanımlanır. Tıpkı duygusal zekâ gibi, duygusal çeviklik de kişinin kendi duygularıyla uyum içinde olması ile ilgilidir, ancak onları bastırmaya veya kontrol etmeye vurgu yapmaz (Goyette, 2017).
Dr. Susan David’e göre duygusal çeviklik; gündelik durumlara en ideal şekilde tepki verebilmek için düşünsel ve duygusal açıdan esnek olabilmek anlamına gelir. Duygusal açıdan çevik insanlar dinamik olur. Hızla değişen, karmaşık dünyamızla baş etmede esneklik gösterirler (David, 2016:13).