Türk Hava Yolları (THY) uçaklarına teknik hizmet veren ve bakım yapan Havacılık Bakım Onarım ve Modifikasyon Merkezi (HABOM) işçisi Şentürk Çavuş, Atatürk Havalimanı Apronu’nda THY uçağı ile bir aracın arasına sıkışarak hayatını kaybetti.
Hava İŞ Genel Sekreteri Mustafa Yağcı, HABOM ve THY Teknik A.Ş arasındaki geçici iş ilişkisi çerçevesinde çalışan Şentürk Çavuş’un uçağın başında hangi görevle işlem yaptığının sorgulanması gerektiğini söyledi.
HABOM, THY A.O’na ait bir yatırım; henüz uçak bakımı verme lisansı almadığı için bakım verme yetkisi yok. HABOM işçileri bu yüzden THY Teknik A.Ş işyerinde, geçici iş ilişkisi ile çalışıyor.
Yani yaklaşık 1600 HABOM işçisi, "kiralık işçi" olarak çalışyor; ancak sözleşmede bu iş ilişkisi "eğitim gören kişiler" olarak gösteriliyor.
Yağcı, yasal gibi görünen bu istihdam biçiminin uygulamada risk alınarak taşeron sisteminin bir başka modeli haline getirildiğini ve Sivil Havacılık Mevzuatı’na aykırı olduğunu belirtti.
"Bu kişiler iş sözleşmesinde belirtildiği gibi sadece eğitim görüyorsa o zaman uçağa dokunmaması gerekiyor. Bu büyük felaketlere yol açar. Ölen işçinin orada ne iş yaptığı, eğitim mi gördüğü onu kimin denetlediği sorgulanmalı."
Yağcı, HABOM ve THY arasındaki bu belirsiz, çarpık iş ilişkisine son verilmesi gerektiğini söyledi.
Hava İş’in THY’ye yönelttiği o açıklama:
03 Mart 2013 tarihinde HABOM işçisi Şentürk Çavuş, THY Teknik A.Ş işyerinde geçici iş sözleşmesi ile “kiralanmış işçi” olarak çalışırken hayatının baharında iş kazasında vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına, arkadaşlarına baş sağlığı dileriz.
Kuralsızlıklar, yorgunluk ve denetimsizlik, atipik çalışma biçimleri insan hayatının önüne geçiyor. Sorunların çözümlenmesi için insanların ölümü mü beklenmeli?
THY Teknik A.Ş ve THY A.O Yönetimince kangren hale getirilen HABOM’daki sorun ile ilgili tamda sendika olarak resmi açıklama yapmaya karar verdiğimiz esnada gerçekleşen bu elim kaza, bizim aylardır işverenleri uyarmaktan yorulduğumuz “inanılması güç biçimde risk alınarak” yürütülen bu sakat işlemlerdeki gerçekleri ortaya çıkarmaktadır. Bu yanlışlardan dönülmesi için bir insanın yitirilmesi mi gerekmektedir?
HABOM projesi yasal ve ticari olarak %100’ü THY A.O’na ait bir yatırımdır. Bir anlamda THY Teknik A.Ş ile tüzel hukuki hiçbir bağı bulunmamaktadır. HABOM işçileri, THY Teknik A.Ş işyerinde, HABOM ile THY Teknik A.Ş arasında yapılan geçici iş ilişkisi ile çalışıyor GÖSTERİLMEKTEDİR!
İş Kanunun 7. Maddesi kapsamında yasal gibi görünen bu işlem işin içine Sivil Havacılık Mevzuatı girince her şey değişmektedir. Çünkü THY Teknik A.Ş’de yapılan işler ulusal ve uluslararası Uçak Bakım mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılmak zorundadır.
Ancak bu istihdam biçimi uygulamada risk alınarak taşeron sisteminin bir başka modeli haline getirilmiştir. Yasal kılıf olarak da işe alınan HABOM işçileri birbirini takip eden 3 altı ay için THY Teknik A.Ş’de UÇAK BAŞI PRATİK EĞİTİM MUVAFAKATNAMESİ ile bir anlamda işçilere bu belge zorunlu imzalatılarak çalıştırılmaktadır. Yani işçiler fiili çalışan değil eğitim gören kişiler konumunda gösterilmektedir.
Peki SHGM ve EASA kurallarına uygun UÇAK BAKIM YETKİSİ olmayan bir firmanın işçileri nasıl oluyor da UÇAK BAKIM işlerinde pratik eğitim alırken tüzel olarak farklı bir firma olan THY Teknik A.Ş’nin işlerini yapabiliyor. Teknik A.Ş bu işçileri yetkilendirmiş midir ki fiili bakım işlemlerinde görev yapabiliyorlar?
Kaybettiğimiz işçimiz Şentürk Çavuş, uçağın başında hangi görevle işlem yapmaktaydı? Kimin denetiminde işbaşı eğitimi yapıyordu?
Biliyoruz ki bu iş kazası yarın bir başka işçinin kusuru diye örtülmeye çalışılacak. Kurallara uyun dediğimizde bizlere kulak asmayan, yöneticisinin baskısına boyun eğerek işleri yetiştirmek için koşuşturan işçinin arkasında hiç kimse olmayacak, asıl sorumlular ortalıktan sıvışacak.
Biz Hava-İş sendikası olarak acılar üzerinden politika yapılmasını doğru bulmuyoruz. Aylardır THY Teknik A.Ş ve HABOM belirsizliğinin ortadan kaldırılması için, iş barışı huzurunu hiçe sayan ve sürekli işçilerin haklarını hukuksuzca ve dayatmalarla yok etmeye çalışan Teknik A.Ş ve THY A.O yönetimine, tüm bunlara rağmen sendika olarak elimizi uzattığımız halde çözümden kaçınılmaktadır. Vebali onların boyunlarına..
Çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Kuraldışı ve zorlama, bilimsellikten uzak, yorgunluk yaratan iş süreçlerine son verin. İnsanlarımızı kaybetmeyelim.
Saygılarımızla.