Uçaklar vızır vızır, kule sıkıntılı

Havaalanlarındaki trafiği, uçakların havalanma ve iniş sırasını, kalkış iniş sürecinin tümünü kontrol ediyorlar.  Hata yapma payları yok. En ufak bir hatada uçuş ve dolayısıyla can güvenliğini ortadan kaldırmaları söz konusu. Türkiye’de bugüne kadar ‘hava trafik kontrolörleri’ hatasıyla henüz bir havayolu kazası yaşanmış değil. Henüz çünkü hava trafiği artık S.O.S veriyor. Yöneticiler, şirketler havacılık sektörünün büyüdüğüyle övünedursun, hava trafiği, hava trafik kontrolörlerinin özverili çalışmalarıyla da artık içinden çıkılmayacak bir hal aldı. Önceki gün ‘dünya hava trafiği kontrolörleri günü’ olarak kutlandı. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası(BTS) İstanbul 2’No’lu Şube de bu günü kutlayan bir organizasyona ev sahipliği yaptı. İstanbul Atatürk Havaalanı’nda gerçekleşen etkinlikte  hava trafiği kontrolörleri, pilotlar ile havayolu sektöründe çeşitli mesleklerde çalışanlar yer aldı.

 

BTS’nin ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte ilk sözü hava trafiği kontrolörü ve BTS 2 No’lu Şube Sekreteri Özlem Keleş aldı. Keleş, uzun yıllardır hava trafiğinin özellikle İstanbul üzerinde arttığını ve bunun kontrolörleri çok zorladığını ifade etti. Keleş, en iyimser rakamla bir yıl içindeki hava trafiği rakamlarının ortalamasının alındığında Atatürk Havaalanı için günde 900, Sabiha Gökçen için 400 olarak gerçekleştiğini belirtti. Keleş, Eurokontrol araştırmasına ve bilimsel verilere göre saat başına 45 uçak düştüğünü, Atatürk Havaalanında saat başına 37 uçak düştüğünü ifade etti. Keleş, Eurokontrol’un verilerine göre hava trafiği kontrolörünün yüzde 40’a kadar varan iş yükünde bir sıkıntıya rastlanmadığını ancak yüzde 60 iş yükünden sonra durumun tehlikeye işaret ettiğine dikkat çekti. Saat başına düşen 37 uçağın ise 45 rakamı içinde yüzde 60’ın üzerinde olduğunu ve dolayısıyla durumun artık tehlikeli boyutlarda olduğunu söyledi. Keleş, aynı zamanda 8 saat yerine 12 saat çalıştıklarını, iş güvenliği ve lisans sigortalarının bulunmadığını, uzun gece nöbetleri yaptıklarını belirterek, “Biz burada kendi taleplerimizle uçuş güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz” dedi.

 

Ardından Kaptan Pilot Cengiz Ergin, pilotların havada ortalama 900 km hız yapan ve kalkış iniş süresinde de ortalama 400 km hız yaparken uçağın kontrolünü sağlamanın zorluğunu ve yaşadıkları iş stresini hazırladığı sunumla anlattı.  Ergin, bir yandan iç kabin memurlarıyla, diğer yandan kule ile iletişim halinde uçağı kullanmaya çalıştıklarını ifade etti. Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) Başkanı Birol Bilgin de özellikle İstanbul Atatürk Havalimanı gibi yoğun meydanlarda iş yoğunluğundan dolayı kontrolör başına düşen trafik sayısından kaynaklanan sıkıntıların olduğunu söyledi

 

Sivil Havacılık Akademisi’nden Kaptan Pilot Bahadır Altan: “Pilotlar ve hava trafiği kontrolörleri aynı gemideyiz. Son günlerin moda deyimiyle kontrolörlerin güncellenmesi lazım. İnsana değer veren uçuş emniyetini tehdit eden bir unsur varsa yüksek sesle gerçeği söylememiz gerekiyor” diye konuştu. Altan’a göre en önemli çözüm yolu bir araya gelerek birlikte ortak tavır ve ortak mücadele sergilemekten geçiyor.