Havayolu şirketiniz için 2015 yılı nasıl geçiyor?
Oldukça zorlu. Geçtiğimiz dönemde bazı önemli değişimlere şahit olduk, özellikle petrol fiyatları ve Meksika parasının (pezo) değeri konularında.
Petrol fiyatlarındaki düşüş bizim için pozitif bir gelişme oldu fakat pezonun dolara karşı aynı süreçte değer kaybetmesi bu gelişmeyi baltaladı. Masraflarımızın çoğu dolar üzerinden, ancak gelirimizin sadece yarısı dolardan oluşmakta.
Soru şu, bütün bu değişimler, hangi yönde daha ağır basıyor? Bunu tahmin etmek zor, ancak bence Aeromexico bu yılı karlı bitirecektir.
Vizyonunuz nedir?
Meksika’nın tek “tam hizmet” veren havayolu taşıyıcısıyız. Hedefimiz, dünyanın, kalite açısından en iyi 10 havayolu şirketleri arasında yer almak. Büyüklük olarak ilk 10’a giremeyebiliriz, ancak kalite olarak bunu yapmamız mümkün.
Birkaç yıl içerisinde, 130 uçağımız ve yeni bir havalimanımız olacak, dolayısı ile, bu hedef erişilebilir bir hedef.
SkyTeam üyeliğiniz, size amaçlarınızı gerçekleştirmek yolunda ne gibi katkılar sağlıyor?
Aeromexico, SkyTeam’in 4 kurucu üyesinden birisi. Grubun bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz ve ortaklarımızdan son derece memnunuz. Bu birlikteliğin çok önemli bir de Çin ayağı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Elbette bizim için en önemlisi, ABD ile Meksika arasındaki uçuşlar. Meksika, ABD çıkışlı uçuşların üçüncü en fazla gittiği yer, işte bu sebepten bir başka SkyTeam kurucu üyesi olan Delta ile bir ortaklık anlaşması yapmak için, ABD ve Meksika’daki ilgili makamlara başvurduk. SkyTeam sayesinde sahip olduğumuz code-share uçuşlardan çok daha derin bir ortaklık yapısına ihtiyacımız var.
2015 Mart ayında başvurumuzu yaptık, yıl sonuna kadar bir karar bekliyoruz. ABD ve Meksika arasında yeni bir çift taraflı anlaşma söz konusu, ve inanıyoruz ki bizim ortaklığımız da söz konusu anlaşma ile uyumlu olacaktır.
Bu şekilde bir ortaklık anlaşması, SkyTeam aracılığı ile sahip olduklarımızdan çok daha ötesini sağlayabilir. Bu tıpkı Delta’nın Air France-KLM ile yaptığı anlaşma gibi. İleriye doğru atılan bir adım, ve hizmetler ve işletsel birliktelik açısından çok daha derin bir entegrasyon sağlayacak.
Meksiko şehrindeki yeni havalimanı, planlarınıza ne katkılar sağlayacak?
Yaklaşık beş yıl içerisinde yeni bir havalimanımız olacağı için oldukça mutluyuz. 2020 yılının son çeyreğinde faaliyetine başlayacak.
Ancak 2020’ye kadar ne olacağını kimse bilmiyor. Biz hala mevcut havalimanına yeni yatırımların yapılması konusunda ısrarcıyız. Mevcut havalimanındaki müşteri deneyimini ve işletsel verimliliğimizi artırmaz isek, bu beş yıl bizim için oldukça zorlu geçecektir.
Elbette, yeni havalimanı açıldıktan sonra, her alanda bize daha fazla potansiyel sunacak ve dünya-kalitesini yakalama hedefimize bizi daha da yaklaştıracaktır.
Bizim için önemli bir başka konu da, bir uçuştan diğerine aktarım süreleri. Bunları azaltmaya çalışıyoruz, nitekim trafiğimizin büyük kısmı bu şekilde işleyecek. Aynı zamanda havalimanlarının çalışma şekilleri için uluslararası bir standart olması konusunda da ısrarcıyız, mesela akış ve slot yönetimi gibi. Bu yüzden, yeni havalimanının IATA ile, bu konuları içeren bir “mutabakat anlaşması” imzalamış olması bizi mutlu ediyor.
Ücretlerin rekabetçi kalması da eşit derecede önemli. Pahalı bir havalimanı, çok iyi bir havalimanı da olsa, uzun vadede hiçbir firmaya fayda sağlayamayacağı için sürdürülebilir olamayacaktır. Eğer doğru biçimde inşa edilirse, ki öyle olacağını biliyoruz, Meksiko şehrinin Güney Amerika uçuşları için bir merkeze dönüşeceğini düşünmekteyiz.
Yeni havalimanı, ağınızı kurgulama biçiminizde değişikliğe gitmenize sebep olabilir mi?
Yeni havalimanının kesinlikle ağımız üzerinde bir etkisi olacaktır. Büyük bir yeni uçak siparişimiz var, Boeing 737 Max’ları 2018 yılında teslim alacağız. Yani yeni filomuz, havalimanının açılışına kadar göreve hazır olacak.
Ve elbette, Delta ile gireceğimiz ortaklık, çok daha geniş bir ağa sahip olmamızı sağlayacak, özellikle de kritik ABD-Meksika uçuşları için.
Peki ya Boeing 787’ler? Bu uçaklar için de sipariş vermiş olduğunuzu biliyoruz.
Boeing 787 Dreamliner, Boeing 767’den daha uzun menzilli bir uçak. Filomuzdaki uzun menzil uçakların yerini alacaklar. Ve işletsel açıdan daha ekonomikler, üstelik %30 daha fazla koltuk kapasiteleri var. Bizim için yepyeni fırsatların kapısını aralayacaklar.
Ancak bizim ana hedefimiz, destinasyon sayımızı artırmak yerine, hali hazırda uçtuğumuz noktalara daha sık uçabilmek. İdeal olan, tüm popüler uçuş noktalarımıza günlük uçuşlar düzenleyebilmemiz. Yakın zaman önce, Londra’ya olan haftada üç seferimizi, haftada beşe çıkarttık mesela.
IATA’nın İdari Komisyonu Başkanı olduğunuz dönemde neleri başarmak arzusundasınız?
Bu endüstrinin her günü yeni bir yarış gibi. Asla sıkılmaya vaktiniz olmuyor. Geçtiğimiz beş yıl boyunca IATA İdari Komisyon başkanlığını üstlendim. Bu kurula başkanlık etmek bir onur ve ayrıcalık.
Benim için, IATA’nın en önemli fonksiyonu, endüstrinin parasını yönetme biçimi. Bu sebeple, kaynaklarımızı güvenli tutmamız ve ödemelerimizi zamanında yapmamız çok önemli, ve bunun sürekli olmasını sağlamak için birlikte çok çalışacağız.
Elbette, bu endüstri için güvenlik olmazsa olmaz bir konu. Çok şey öğrenmemiz gereken bazı kazalar oldu, bunu iyi oturmuş, detaylı metodolojimizle yapmalıyız. Özellikle de, ICAO’nun yardımı ile, izleme standartları oluşturup geliştirme konularına eğilmeliyiz.
ICAO ile aynı zamanda çevre konusunda da birlikte çalışmamız gerekiyor, özellikle de yakın zamanda uygulanacak olan küresel pazar-bazlı ölçüm değerleri hususunda (MBM). Bir sonraki ICAO toplantısı 2016’da olacak, bu yüzden önümüzdeki 12 ay boyunca, bu küresel MBM konusunda bir anlaşmaya varmaya çalışmamız oldukça önemli. Çevresel anlamda hedeflerimize ulaşma fırsatını kaçırmamalıyız.
Bir de Venezuella’daki kaynaklara blok konması meselesi var. Bu sorunu da çözmeliyiz. Önümüzdeki 12 ay süresince “Yeni Dağıtım imkanları” konusunda da gelişme kaydetmemiz gerekmekte, ve elbette havacılığın faydalarını daha basit, ve daha ikna edici argümanlarla sunabilmeliyiz. Hükümetler ne dediğimizi anlamalı ve endüstriyi baltalamak yerine, ortak çalışmayı öğrenmeli.
Yani IATA başkanı olarak önümde dolu bir ajanda var. Yapacak çok iş var. Bu süreçte, havacılığı daha güçlü, daha sürdürülebilir bir endüstri haline getirebilirsem ne mutlu.
Liderlik konusundaki yaklaşımınız nedir? Havacılık endüstrisi bu konuda kendine has özelliklere sahip mi? Ya da genel geçer yöneticilik prensiplerini mi uyguluyorsunuz?
Aeromexico’nun CEO’su olarak göreve başladığımda, havayolu, aynı zamanda Mexicana’nın da sahibi olan CINTRA’ya aitti.
Kendimce bazı şeylere farklı açılardan bakabilmemizi sağlayan ve yeni yollar çizen taze fikirlerle geldiğimi düşünüyorum. Ancak hiç şüphesiz, şu anda, 10 yıllık havacılık deneyimim ile, 10 yıl önce olduğumdan daha iyi bir yöneticiyim. Endüstri ile bu kadar deriden alakadar olmak, diğer havayolu şirketlerinin yöneticileri ile tanışmak ve birlikte çalışmak, onlardan yeni şeyler öğrenmek, verdikleri kararların arkasındaki sebepleri sorgulamak, bana oldukça yardımcı oldu.
Yeni fikirler elbette iyidir, ancak deneyimin yerini hiçbir şey tutamaz. Başarmanın sadece bir tek yolu yok, ancak havacılıkla ilgili derin bir anlayışa sahip olmak, sizi daha iyi bir havayolu şirketi CEO’su yapacaktır.