Turizm ve tarımda Türkiye’nin yurtdışına açılan markası olan Antalya’da teknoloji odaklı hummalı hazırlıklar dikkat çekiyor.
Milyon TL’lik yatırımlarla ifade edilen bu hazırlıkların dümeninde ise bölgenin en eski üniversitesi olarak nitelendirilen Akdeniz Üniversitesi var.
Üniversitenin çatısı altında Türkiye’nin ilk 10 teknoparkı arasında yer alan Antalya Teknopark, bölgedeki teknoloji odaklı Ar-Ge ve Ür-Ge sürecini domine ediyor. Antalya Teknopark’ın 36 yaşındaki Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, enerjisi yüksek ve aklına koyduğunu yapan bir girişimci-akademisyen olarak bölgedeki şirketlerin yakından tanıdığı bir isim.
Dededen arıcılık mesleğinin içinde olan Dr. İbrahim Yavuz, aslında gıda mühendisi. 2010’da Antalya Teknopark’a da Yavuz Arıcılık adındaki girişimiyle kabul edilmiş. Girişimci olarak girdiği teknoparkın 2016’da genel müdür yardımcısı, 2018’de de genel müdürü olduğunu anlatırken, “Aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi Organik Tarım Bölümü’nde öğretim görevlisiyim.
Teknopark’a genel müdür olduğumda Türkiye sıralamasında 35’inciydik. Şu anda sekizinci durumdayız. Hedefim ise ilk 5’e girmek” diyor.
TUSAŞ’la büyük anlaşma
Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent, 155 şirketin olduğu iş dünyasıyla yoğun temas halinde bir bölge. Şirketlerin 60’ı kuluçka döneminde, 40’ı ise 10 yaşından büyük.
“Burada 365 dönümlük bir arazideyiz ve sadece yüzde 30’unu kullanıyoruz. Yani 200 bin metrekarelik alan daha Ar-Ge yapılabilecek durumda” diyen Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, yeni işbirliklerine hazır olduklarının da altını çiziyor.
Özellikle dikkat çektiği konu ise tarım ve turizm bölgesi olan Antalya’da her iki sektör için de teknoloji geliştirmenin yanında savunma sanayisine de odaklandıkları. Yani Teknokentin sadece tarım ve turizm projeleriyle anılması eksik olur.
Bunun en dikkat çekici örneğini de geçtiğimiz yaz TUSAŞ’la yapılan anlaşmayla verdiklerini söylüyor Yavuz.
Anlaşma kapsamında Milli Muharip Uçak projesinin tüm yazılım çalışmaları Antalya Teknokent’te yapılacak. Bunun için teknokent içinde 1.000 metrekarelik bir ofis alanı TUSAŞ ekibine ayrıldı.
Çalışmalara başlandı. “Buraya yerli ve yabancı çalışanlar gelecek. İlk etapta 100 Ar-Ge personeli görev alacak. Zaman içinde 500’e çıkarılacak” diye anlatıyor projeyi Yavuz.
Antalya Teknokent Genel Müdürü’nün verdiği bilgilere göre TUSAŞ ile yürütülen projenin kapsamı daha da genişletilecek. Bunun detayları da şöyle: “Yeni alınan kararla bu proje kapsamında 4-5 bin metrekarelik bir alana TUSAŞ binası yapılacak.
2022 sonlarına doğru temelleri atılacak bu binanın yaklaşık 30 milyon TL’lik yatırım bütçesi var. Bu proje, Antalya Teknokent’in teknolojide kendini kanıtlaması açısından değerli. Tüm yazılım sürecini burada yapacak olmaları bizi başka bir seviyeye taşıyor.”
Teknoloji Vadisi için çalışıyoruz
Milli Muharip Uçak projesi, Antalya Teknokent’in teknoloji atağında katalizör etkisine sahip. Dr. İbrahim Yavuz, “Hedef, bölgenin teknoloji merkezi olmak” diyor. Planları ise şöyle anlatıyor:
“Bir teknoloji vadisi kurmak istiyoruz. 80 bin metrekarelik alana kurulacak. İçinde 20 firma olacak. Bu yatırım ile beş yıl içinde firma sayımızı dörde, ciromuzu beşe katlamayı hedefliyoruz.”
Yavuz’un dosyası kalabalık. Girişimcilik kuluçka merkezi, bilişim ve inovasyon merkezi, teknoloji transfer ofisi, Ür-Ge merkezi gibi yeni oluşumlar sırada bekliyor. Tüm bunlar için de en az 300 milyon liralık yatırım gözden çıkarılmış durumda.
‘İzolat Gen Bankası için başvurduk’Tarım ve tarım teknolojileri Antalya Teknokent’in markalaştığı alanlardan biri. 60 bin metrekarelik sera alanında Japon Takii Tohum ile Oyak çatısı altındaki Areo Tohum faaliyet gösteriyor.
Bunun dışında Teknokent’te altı tarım şirketinin daha ofisi bulunduğunu belirten Dr. İbrahim Yavuz, stratejik bir alan olan tohum geliştirme konusunda yeni projeleri olduğunu anlattı:
“Bitki Islahı Izolat Gen Bankası Projesi yaptık. Bunu Türkiye’de tohum liginin devleri olan 20 şirkete anlattık. Büyük heyecan duymalarının arkasındaki neden, Türkiye’de bu işin akredite bir sertifika kuruluşu olmaması.
İzolatlar hastalıklar ve zararlıların yaşatıldığı alan. Tohumun dayanıklı olması için bu genler gerekiyor. İthalatı yasak. Testler de yurtdışında yapılıyor ve en az 1.000 Euro tutuyor. Bu proje Türkiye’nin tohum ihracatını en az yüzde 30 artıracak. 5 milyon Euroluk bir proje. İlgili bakanlıklara projeyi sunduk. Değerlendiriliyor.”
“Otellerin yazılımlarında bizim imzamız var”
Antalya Teknokent’in üç odağı var: Tarım, turizm, teknoloji. Teknolojiyi turizm ve tarımla buluşturan Ar-Ge projeleri ise özellikle öne çıkıyor. Dr. İbrahim Yavuz, bu iddianın ayaklarını bölgedeki tüm otellerin turizm teknoloji projelerini üstlenerek yere sağlam bastırdıklarını söylüyor.
“Yerli ve yabancı tüm otel-acente otomasyonları, otellerin yazılımları Antalya Teknokent imzalı. 2000’lere girerken Türkiye bu hizmetlerin yüzde 90’ını ithal ediyordu. Bugün Antalya Teknokent’teki şirketlerle yüzde 90’ını yerli kullanıyor” diyor.
