S: Geçen sene kasımda yeni Terminal 2’yi açtınız. Bu terminal, ne kadar ekstra bir kapasite sunuyor?
DC: İlk olarak, sadece kapasite gelişmesi yok, ayrıca yolcu servislerinde de temel bir gelişme var. T2’nin kapasitesi yaklaşık olarak 15 milyon yolcu ve havaalanının toplam kapasitesi, T2 de dahil olunca, yaklaşık olarak 30-35 milyon yolcudur. Ama gerçek gelişme, yolcu konforu ve yolcuların tecrübeleri konusunda olacak. Ayrıca, bize yaptığımız işin farklı şekillerini daha etkin bir şekilde ele almamıza olanak sağlayacak. Yani, Terminal 1 Ryanair ve kısa mesafeli faaliyetlerle daha çok ilgilenirken; Terminal 2, özellikle Amerika ve diğer uzun mesafeli servislerimizin çoğuna kısa ve uzun mesafeli servisleri Aer Lingus’la sunacak. Ama asıl büyük değişim, AB yolcu sınırı koruma olanaklarının başlangıcı olacak, biz, bu kolaylığı sağlayan Avrupa’daki tek ülkeyiz; ayrıca, Kuzey Amerika kıtası ve Karayip Adaları dışında bu servisi sağlayan tek ülke olacağız.
S: Aer Lingus artık birliğin bir parçası değil. Bu Dublin Havaalanı’nı nasıl etkileyecek?
DC: Aer Lingus’un yaptığı şey, tek bir dünyadan çıkmalarına rağmen, bu boşluğu tüm birliklerin codeshare anlaşmalarıyla doldurmuş olmaları. KLM ile hala bir birlikleri var, ama aynı zamanda United ve JetBlue ile başka bir birlikleri de var. Hiç ters bir etkisini görmedik. Bildiğim kadarıyla, gelecek için yeni bir birlik arayışındalar ve biz T2’deki faaliyetleriyle endüstriye getirecekleri gelişmeyi görmek için sabırsızlanıyoruz.
S: Aer Lingus servislerini kullanarak Dublin Havaalanı aracılığıyla seyahat eden yolcuların sayısını söyleyebilir misiniz?
DC: Dublin Havaalanı’nda taşınan toplam yolcu sayısı bir dereceye kadar aslında az, 500-600 bin kadar bir sayı var ve biz bu sayının önümüzdeki birkaç yıl içinde artacağını umuyoruz.
S: Avrupa Birliği ve Amerika arasındaki Açık Semalar anlaşması Dublin Havaalanı’nı nasıl etkiledi?
DC: Açık Semalar anlaşmasının pozitif bir açıdan bakıldığında büyük bir etkisi var. İrlanda, Açık Semalar anlaşmasını çok çabuk değerlendirdi ve İrlanda Hükümeti, Açık Semalar temelinde AB ile çift taraflı anlaşma konusunda çoktan görüştü. Bu, Avrupa Birliği anlaşmasından önce oldu ve şu anda bizim daha fazla trans-Atlantik görevimiz var. İrlanda, trans-Atlantik ticaretinin %3-4’ünden sorumlu, biz de Dublin ve Shannon’daki tüm önemli Amerika havayollarına sahibiz. Yani, trans-Atlantik ortaklıklarında çok başarılıyız.
S: Çoğu havayolu, havaalanı ücretlerinden şikayet ediyor.
DC: Bizim havaalanı ücretlerimiz hakkında sistemde çok fazla ses var, ama bizim yüksek fiyatlarımızın bulunduğu düşüncesi sadece bir efsane. Avrupa’da büyüklüğümüze göre en düşük ücrete sahibiz ve dünyadaki en düşük ücretli 10 havayolu sıralamasının içindeyiz. Şu andaki maksimum ortalama ücretimiz 2009’daki Avrupa ortalamasının %40’ı. Yani, biz yüksek ücret uygulayan bir havaalanı değiliz ve hatta son düzenlemeden sonra yaptığımız artışlarla bile, 2009’daki Avrupa ortalamasının %25 aşağısında kalıyoruz. Çok rekabetçi bir havaalanı olduğumuzu söyleyebilirim ve bunu Etihad gibi havayollarını etkilememizden görebiliyoruz. Bizim sahip olduğumuz etkili ve rekabetçi ücretlerle çalışmaktan gerçekten çok mutlular.
S: Ryanair son zamanlarda hükümet tarafından koyulan yeni turist vergisini eleştirdi. Bunu düşünürseniz bu konuda yorumlarınız nelerdir?
DC: Bunun Ryanair için tipik bir hareket olduğunu düşünüyorum. Onlar, hükümetin koyduğu Dublin Havaalanı’nın ücreti olarak adlandırılan 10 avro seyahat vergisinin turizm seyahatinde çöküşe yol açtığını duyurdu. Birincisi, biz çok düşük fiyatlar sunuyoruz, ikincisi, turizm seyahatinin düşüşünün havayolu ücretleriyle hiçbir alakası yok. İrlanda ekonomisi şu anda kötü durumda, ama biz büyümenin yeniden döneceğine inanıyoruz. Son yıllarda Ryanair’in de ücretleri attırdığını belirtmek de önemli. Check-in bagajları fiyatı 2006’dan beri %1,100 arttı. Yaz sırasında, Ryanair hükümetin hava seyahati vergisinin işlerini kötü etkilediğini iddia ettiğinde, Ryanair ayrıca tüm uçuşlarına ekstra bir 10 avroluk yaz bagajı ek ücreti ekledi.
S: Gelecekte neye odaklanacaksınız, bir noktadan bir noktaya trafik mi, Avrupa mı yoksa uluslararası uçuşlar mı?
DC: Güzergahlar konusunda sunulan belgeleri karıştırmak istiyoruz. Şu anda Dublin’den 200’den fazla güzergaha servis sunuyoruz. Kısa mesafe rotalarında önemli bir bağlantımız ve geniş bir havayolu yelpazemiz var. Sadece şu anda, havaalanında 100 farklı havayoluna sahibiz. Ama, özellikle Uzak Doğu konusunda, uluslar arası ve kıta ötesi temelde bağlantımızı geliştirmek ve arttırmayı amaçlıyoruz. Dublin’e gelmeyi düşünen birçok havayoluyla görüşmeler yapmaktayız. Etihad Dublin’de, şu anda haftalık servislerini 10 taneye çıkardılar ve günde 2 uçuşa çıkarmayı planlıyorlar. Onlar için çok başarılı bir güzergah oldu ve CBP’nin sunacağı fırsat sayesinde özellikle Gulf Airlines’dan büyük bir ilgi görebiliyoruz. Air India ile detaylı görüşmeler yapıyoruz ve bu görüşmeler güzel gidiyor, ayrıca Çin’de ve Güney-Doğu Asya’daki diğer Asyalı havayollarıyla da görüşmeler yapıyoruz.
S: Aynı havaalanında iki farklı havayolu çeşidine sahip olmak nasıl bir şey?
DC: Daha fazla zorluk isteyen bir meydan okuma aslında, ama bizim uzun yıllardır işlettiğimiz bir sistem. “Dublin Havaalanı Değiştirme” yatırım programı sistemiyle önemli miktarda para harcadık, son 5 yılda, hava sahası olanaklarımızı güncelledik, Avrupa’da en yüksek temas standı kullanımından birine sahibiz. Düşük ücretli havayolları için büyük bir avantaj, kısa mesafeli uçaklar için 25-30 dakikalık devir sunmayı başarıyoruz. Havaalanını terminal 1 ve terminal 2 arasında böldük. T1, A ve D desteklerimizi kullanıyor, düşük ücretlilere servis yapıyor, şu anda kısa-mesafeli bağlantı sunuyor ve bunu da oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştiriyor. T2, B ve E desteklerini kullanıyor, daha karışık faaliyetler sunuyor ve şu ana kadar ikisini de yapmayı başardık.
Bizim temel görevimiz, iş modelleri ne olursa olsun tüm var olan müşterilerimize havaalanını işletim durumda bulundurmak ve yeni müşterilerimizin yeni iş modeli için Dublin’i olabildiğince çekici hale getirerek yeni müşterileri teşvik etmek.
S: Şu ana kadar şehire bir tren bağlantınız yok. Bağlantıyı geliştirmek konusunda nasıl çalışıyorsunuz?
DC: Bu çok önemli ve şu anda yolcularımızın %46’sı havaalanına gelmek için otobüsleri ya da taksileri kullanıyor. İrlanda eyaleti bir metro inşa etme planları var, havaalanı metro istasyonunun yeri havaalanı tesisi içinde ayırtıldı. Metro, Terminal 1 ve Terminal 2 arasında havaalanının ortasında olacak. Eyaletin üretim süreci oldukça ilerledi ve 2014’ten önce şehirden merkeze metro faaliyetlerini kullanabileceğiz.
S: Finansal kriz yüzünden ertelendiği düşünülen yeni bir uçak pisti yapısı hakkında bir tartışma var. Bu konu ile ilgili herhangi bir güncellemeniz var mı?
DC: Bu konuda aktif olarak çalışıyoruz, var olan uçak pisti 10/28’ya paralel olarak, 3600 metre uzunluğunda olacak olan bir uçak pisti yapmayı planlıyoruz. Buna mümkün olduğunca erken başlamak ve tamamlamak istiyoruz, ekonomik kalkınma ve planlama sürecine bağlı aslında.
S: Çevre hakkında bir çok tartışma var. Yeni bir terminale sahipsiniz, sürdürebilir bir performansa sahip olabilmek için çevreyle alakalı neler yapıyorsunuz?
DC: Çevreyle alakalı sahip olduğumuz rolle her zaman çok ilgili olduk. Endüstri çevresini geliştirmek ve sadece bizim için değil ayrıca gelecekteki diğer havaalanları için gitgide büyüyen harika bir proje olduğunu düşündüğüm ACI karbon akreditasyonunun üyesiyiz. T2’de büyük ölçüde yeniden dönüştürülebilir malzemeler kullandık, yapıdaki çeliğin %95’i gerş dönüştürülebilir çelik. Yapının kendisi, etkinlik için gerekli koşulların şu anda Avrupa’da bulunanından %26 daha etkili. Yani, pek çok şey yaptığımızı düşünüyoruz ve buna ek olarak, su arıtma tesis kontrolleri ve kirlilik kontrolü vs. hususunda çevresel sürdürülebilirliğimizi geiştirmek için Dublin Havaalanı’nı Değiştirme programının bir parçası olarak bölgede 65-70 milyon Avro kadar harcama yaptık.
S: Havaalanı Şehri kavramıyla ilgili devam eden tartışmalar var. Uygulamayı düşünüyor musunuz?
DC: Evet düşünüyoruz, sadece İrlanda’daki değil tüm dünya çapındaki ekonomik düşüş, finans ve hisseler konusunda etkili olmuştur. Ama Havaalanı Şehri kavramı, uzun dönemde, hala, havaalanında yapmayı düşündüğümüz şeylerin bir parçası. Bir teknoloji merkezi kurma, diğer yeniliklerimizin bir parçası olarak bizim konseptimizde bulunmakta ve bizim havaalanımız, toplu taşıma araçlarıyla şehire olan yüksek bağlantımız havaalanı temelli olacak ve havaalanımız, uluslar arası mükemmel bir teknoloji servisleri merkezinin kuruluşunu görebilecek.
Air News Times / Seçil Dumanoğlu