ITF ve ETF, Teknik AŞ. çalışanlarının toplu sözleşme hakkının ortadan kaldırılması girişimi olarak görülen gelişmeleri kınadı.
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) ve Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF) Hava-İş Sendikası tarafından Türk Hava Yolları’nın bir iştiraki olan Teknik AŞ. çalışanlarının toplu sözleşme hakkının ortadan kaldırılması girişimi olarak görülen gelişmeleri kınadı.Hava-İş Sendikası’nın, Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı Metal-İş Sendikası’nın Teknik AŞ. işvereni ile birlikte hareket ederek, THY Teknik AŞ’de işkolu itirazında bulunarak 2. dönem toplu iş görüşmelerinin önünü tıkadığı ve 2 bin 500 mühendis ve teknisyenin ücret ve çalışma koşullarını belirleyen sözleşmeyi yürütülemez kıldığı gerekçesiyle yaptığı başvuru üzerine, ITF ve EFT konuyla ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e 13 Ocak 2009 tarihli bir mektup gönderdi.
ITF Genel Sekreteri David Cockroft ve ETF Genel Sekreteri Eduardo Chagas’ın imzasını taşıyan mektupta “ Bizler, Türkiye Sivil Havacılık Sendikası Hava-İş’e hem Türk Hava Yolları THY’de hem de THY Teknik A.Ş.’de toplu iş sözleşmesi hakkı için vermekte olduğu mücadelede desteğimizi ifade etmek istiyoruz. Hava-İş 1962 yılından bu yana pilotları, kabin memurlarını ve uçak bakım işçileri dahil yer hizmetleri çalışanlarını temsil eden tek sendikadır” denildi.
-“BU İŞBİRLİĞİNİ KINIYORUZ”-
Mektupta şu görüşler dile getirildi :
“Hava-İş’in toplu iş sözleşmesi hakkının bir metal işçileri sendikası ve THY Teknik tarafından yapılan bir başvuru ile tehdit edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Çelik-İş’in uçak bakım işçilerini temsil etmediğini anlıyoruz ve hem ITF hem de ETF olarak Çelik-İş ve THY’nin uçak bakım mekanikleri, teknisyenleri ve mühendislerini temsil eden tek sendika olarak geçerliliğini ortadan kaldırmak için yaptıkları işbirliğini kınıyoruz. THY’de kamunun payının yüzde 49 olduğu göz önüne alındığında, sendikal hakları zayıflatmak için yapılan bu girişimin hükümet tarafından, Hava-İş’i ve üyelerini itibar kaybına uğratmak için yürütüldüğü düşünülebilir. Böyle bir tutum kabul edilemez ve özellikle Türkiye’nin üyesi olmaya çalıştığı Avrupa Birliği içinde de duyulmuş bir uygulama değildir.”
Mektubun son bölümünde, Bakan Çelik’ten bu durumun derhal sona erdirilmesi için gerekli müdahaleyi yapması ricasında bulunularak “
Hava-İş’e yapılanlar Uluslar arası Çalışma Örgütü’nün Türkiye’nin onaylamış olduğu, işçilerin toplu olarak örgütlenme ve sendikaların toplu pazarlık yürütme haklarını koruyan 87 ve 98 sayılı sözleşmeleriyle doğrudan çelişmektedir ve yalnızca Türkiye’de havacılık sektörüne zarar verecektir” görüşüne yer verildi.
(ANKA)