Haziran 2024’te Küresel Yolcu Talebinde Güçlü Artış: IATA Raporu
Haziran 2024’te küresel yolcu talebinde güçlü bir artış kaydedildi. IATA’nın (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği) raporuna göre, ücretli yolcu kilometresi (RPK) bazında toplam talep, 2023 yılının aynı dönemine göre %9,1 oranında arttı. Bu artış, özellikle yaz seyahat sezonunun başlamasıyla birlikte tüm bölgelerdeki yolcu talebinde görülen önemli bir toparlanmayı yansıtıyor.
Talepteki bu artışa rağmen, kapasite artışı talebin gerisinde kaldı ve sonuç olarak Haziran 2024’te ortalama doluluk oranı %85 olarak kaydedildi. Bu durum, operasyonel verimliliğin önemini vurgularken, havayolu sektöründeki tüm paydaşların daha yüksek bir verimlilikle çalışmasının gerekliliğini ortaya koydu.
Bölgesel olarak, Asya-Pasifik havayolları talepte %22,6’lık güçlü bir artış kaydetti, Avrupa havayolları ise %9,1’lik bir artış yaşadı. Kuzey Amerika taşıyıcıları ise %6,6’lık bir talep artışı ile en yüksek doluluk oranını (%88,7) elde etti. Afrika havayolları, %16,9’luk bir talep artışı ile en hızlı büyüyen bölgeler arasında yer aldı.
IATA Genel Direktörü Willie Walsh, Paris’te düzenlenen Olimpiyat Oyunları sırasında havacılık sektörünün küresel toplumu birbirine bağlamadaki rolünü vurguladı ve havayolu sektörünün Olimpiyatlara katılan sporcular, taraftarlar ve yetkililer için sağladığı desteğin altını çizdi.
Küresel Talep Artışı ve Sektördeki Eğilimler
- Toplam Talep Artışı: IATA raporuna göre, küresel yolcu talebi RPK bazında %9,1 oranında artış gösterdi. Bu durum, pandeminin etkilerinden toparlanma sürecindeki havacılık sektöründe önemli bir büyümeye işaret ediyor.
- Willie Walsh’tan Açıklamalar: IATA Genel Direktörü Willie Walsh, bu artışın havacılık sektörünün sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü gösterdiğini belirtti. Ancak Walsh, yolcu memnuniyetinin artırılması ve uçuşların zamanında yapılması için havayolu sektöründeki tüm paydaşların verimliliği artırmak adına daha koordineli çalışmaları gerektiğinin altını çizdi.
Bu veriler, Küresel yolcu talebindeki bu artış, sektörün geleceği için olumlu bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Ancak bu büyümenin sürdürülebilir olması için sektör içindeki işbirliği ve koordinasyonun daha da güçlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
