IATA: SAF Üretimindeki Yavaş Artış, Havacılık Sektörünü Endişelendiriyor
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) üretiminin artmasına rağmen, bu artışın beklenenden yavaş olduğunu belirtti. 2024 yılında SAF üretimi 1 milyon tona (1,3 milyar litre) ulaşarak, 2023’teki 0,5 milyon tonun (600 milyon litre) iki katına çıktı. Ancak bu, 2024 için öngörülen 1,5 milyon tonluk (1,9 milyar litre) üretimin altında kaldı. 2025 yılında ise üretimin 2,1 milyon tona (2,7 milyar litre) ulaşması ve toplam jet yakıtı üretiminin %0,7’sini oluşturması bekleniyor.
IATA Genel Direktörü Willie Walsh, hükümetlerin fosil yakıt üretimine verdikleri sübvansiyonları azaltarak, yenilenebilir enerjilere ve SAF’a yönelik stratejik üretim teşvikleri ve net politikalarla ilerlemeyi hızlandırmaları gerektiğini vurguladı. Havayollarının SAF satın almaya istekli olduğunu belirten Walsh, yatırımcıların uzun vadeli kar potansiyelini görerek bu alana yönelmeleri gerektiğini ifade etti.
IATA’nın analizine göre, 2050 yılına kadar net sıfır CO2 emisyon hedefine ulaşmak için 3.000 ila 6.500 arasında yeni yenilenebilir yakıt tesisi inşa edilmesi gerekiyor. Bu tesisler, diğer endüstriler için de yenilenebilir dizel ve diğer yakıtları üretecek. Önümüzdeki 30 yıl boyunca bu tesislerin inşası için yıllık ortalama sermaye harcaması yaklaşık 128 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Bu miktar, 2004-2022 yılları arasında güneş ve rüzgar enerjisi piyasalarına yapılan yıllık 280 milyar dolarlık yatırımdan daha azdır.
Kısa vadede SAF üretimini artırmak için üç kritik adım öneriliyor:
- Eş işleme (co-processing) artırılması: Mevcut rafinerilerde ham petrol akışlarıyla birlikte %5’e kadar onaylı yenilenebilir hammaddelerin işlenmesi mümkün. Bu yöntem hızlı bir şekilde uygulanabilir ve minimum yatırım gerektirir. 2050 yılına kadar eş işleme ile 260’tan fazla yeni yenilenebilir yakıt tesisinin inşasına gerek kalmadan 347 milyar dolarlık sermaye harcaması tasarrufu sağlanabilir.
- SAF üretiminin çeşitlendirilmesi: Onaylı 11 üretim yöntemi olmasına rağmen, önümüzdeki beş yıl içinde üretimin %80’i HEFA (hidrojenlenmiş esterler ve yağ asitleri) yöntemiyle yapılacak. Alkolden jet yakıtına (AtJ) ve Fischer-Tropsch (FT) gibi diğer onaylı yöntemlere yatırım yaparak üretim artırılabilir.
- Küresel bir SAF muhasebe çerçevesi oluşturulması: Havayollarının SAF alımlarının çevresel faydalarını şeffaf bir şekilde hesaplayabilecekleri ve bu faydaları yükümlülüklerine karşı kullanabilecekleri bir kayıt sistemi gereklidir. Böyle bir sistem, küresel bir SAF pazarının oluşması için önem taşır.