New York Times ve Yediot Aharonot gazetelerinde yer alan haberlere göre İsrail’in teslimat takvimini hızlandırmasındaki amaç İran’a yönelik olası hava saldırıları için tatbikatları hızlandırmak.
2024’e Kadar Teslimat Olası Değil
ABD yönetimi, Mart 2020’de İsrail’e 2.4 milyar dolar bedelle 8 adet KC-46A satışına onay vermişti. İsrail ise sonraki aylarda 8 uçağın ilk ikisi için imzaların atıldığını açıklamıştı ancak İsrail’in bu uçakları ne zaman teslim almaya başlayacağı belirsizdi.
New York Times’ta yer alan haberlere göre bu uçakların 2024 yılından önce İsrail topraklarına ayak basması olası gözükmüyor. İsrail ise ABD Hava Kuvvetleri için inşa edilen ilk parti KC-46A’ların kendisine teslim edilmesi için bir kampanya yürütüyor.
Uçakların üreticisi olan Boeing ise ABD Hava Kuvvetleri için üretilen uçaklarda bile teslimat takviminin gerisine düşmüş durumda. Gecikmelerin sebebi ise uçaktaki teknik problemler ve üretim hattındaki kalite kontrol eksiklerinden kaynaklanıyor.
Geçtiğimiz aylarda Pegasus teslimatlarının bu yılın başlarında, Kuzey Carolina’daki Seymour Johnson Hava Kuvvetleri Üssü’ndeki yeni evine uçarken bu uçaklardan birinde dahili yakıt hattında sıkışmış plastik bir kapak bulunmasının ardından yaklaşık bir ay boyunca durdurulduğu ortaya çıkmıştı.
Uçağın üretimindeki sorunlar dolasıyla teslimat takviminde 2024 yılı hedeflendiği kaydediliyor.
Bu sıkıntılı bir durum zira İsrail hükümetinin bu uçakları daha erken alma arzusunun arkasındaki birincil neden, İran’a yönelik potansiyel saldırıları desteklemek için hava yakıt ikmal kapasitesinin iyileştirilmesine ihtiyaç olduğu ki bu da karmaşık ve yüksek riskli bir durum.
İsrail Neden KC-46’ları İstiyor?
İsrail’in teslim alacağı KC-46’lar ülkenin hava kuvvetlerine çok ciddi kabiliyetler kazandıracak. Uçakların üstün kabiliyetleri sayesinde İsrail’e ait savaş uçakları çok daha uzun menzillere ulaşabilecek ve daha uzun sürede havada kalabilecek.
İsrail’in böylesine bir kazanımı derhal kazanmak istemesinin sebebi ise olası bir hava saldırısı kampanyasının aksi takdirde icra edilemeyecek olması.
İsrall’in bu durumda ya BAE ya da Suudi Arabistan’dan kalkan tanker uçaklara ihtiyacı olacak ki her iki ülke de her ne kadar İran’a karşı dostane tavır takınmasa da böylesine bir hava saldırısı kampanyası içerisinde yer almaktan son derece çekiniyor.
Aynı zamanda İsrail’in F-15 Eagle savaş uçaklarıyla oldukça komplike uzun menzilli saldırı kabiliyeti kazanmak için sürekli olarak tatbikatlar icra ettiği ve çok ciddi kazanımlara ulaştığı biliniyor. İsrail aynı zamanda hala teslim almaya devam ettiği F-35I Adir savaş uçaklarına da ek kabiliyetler kazandırabilecek.
İran hava savunma sistemlerini penetre edilip etkisiz hale getirmesinde F-35I Adir’lerin oldukça etkili olacağı da düşünülüyor. Ancak bu uçaklar yanlarında menzillilerinin artmasını sağlayacak harici yakıt tankları taşıyamıyorlar. İsrail, işte tam da bu yüzden bir an önce KC-46’lara kavuşmak istiyor.
İsrail’in Alternatifleri
İsrail’in çaresiz kalması durumunda alternatifleri olduğu da söylenebilir. KC-46 tedarikinin gecikmesi durumunda Airbus tarafından üretilen A330 MRTT tanker uçağına yönelmeleri oldukça olası.
İran’ın yerin oldukça altında bulunan nükleer tesislerine yönelik hava saldırıları icra edebilecek tek hava kuvveti ise ABD’de yer alıyor.
ABD Hava Kuvvetleri B-2 Spirit stealth bombardıman uçaklarına entegre edilen GBU-57&B Massive Ordnance Penetrator bombalarıyla İran’ın nükleer tesislerini hedef alabilecek kapasitede.
İsrail’in ABD yardımı olmadan İran’ın nükleer programını ortadan kaldırabilmesi bu yüzden mümkün değil.
İsrail’in ABD’den 5.000 librelik GBU-28/B lazer güdümlü bunker-buster bombaları tedarik ettiği de biliniyor fakat bu silahlar gittikçe yaşlanıyor ve ne kadar güvenilir oldukları da tartışmaya açık.
İsrail’in bunun için ABD tarafından geliştirilen yeni bunker-buster bombalarına yöneldiği biliniyor.
İsrail Hava Kuvvetleri (IAF) envanterinde halihazırda 4 adet KC-130 Hercules ve 9 adet Boeing 707 Yakıt İkmal Uçağı bulunuyor.
