spot_img
spot_imgspot_img
15.8 C
İstanbul
Çarşamba, 20 Kasım 2024

Türkiye’nin Hava, Uzay ve Siber Uzay Savunma Konseptleri

Seçtiklerimiz

Türk Silahlı Kuvvetleri savunma sistemlerini geliştirmek ve karar verme sürecini hızlandırmak amacıyla, muharebe alanından gelen gerçek zamanlı durum bilgisinin elde edilmesi, değerlendirilmesi, değişimi

ve paylaşımı için sayısallaşmayı ve bilgi teknololojilerine dayalı bir Ağ Merkezli Harp alt yapısına dönmeyi hedeflemiştir. Algılamadan ateşlemeye kadar geçen süre giderek azalırken, Türk Hava ve Uzay gücü harekat icra etme bağımsızlığını gerçekleştirebilecek en önemli savaş gücü unsuru olmuştur.

80’li veya 90’lı yıllardaki uçaksavar toplarının irtibatlandırıldıkları atış kontrol radarları vasıtasıyla basitçe bir hedefe yönlendirilmesi ve hava savunma korunma lançerlerinin belirli bir düzende yerleştirildiği konseptlerin aksine ihtiyaca yönelik envanterdeki tüm uzay, hava,kara ve deniz segmentlerinden azami oranda faydalana bilmek üzere koordineli ve entegre bir biçimde bir bütün halinde kullanılabilmesi olarak tanımlanmaktadır.

Hava Kuvvetlerinin kullanım alanları önceleri kara kuvvetlerinin desteklenmesi olarak tanımlanırken, artık Hava ve Uzay gücü, uzay sistemleri ve ağ tabanlı sistemlerin de devreye girmesiyle taktik, operatif olarak tek başına harekat icra edebilen bir kuvvet durumuna gelmiştir. Güvenlik, caydırıcılık, barışı koruma ve krizlere müdahale gibi güvenliğin sağlanmasında vazgeçilmez bir unsur olmaktadır.

Günümüzde Hava Savunması Konsepti tehdit ile ülkemizin envanterinde bulunan hava ve uzay silah ve araçları ile harp keşif/gözetleme/tanımlama tehdit analizlerini, silah ve sensörlerin koordinasyonunu gerçek zamanlı kullanımını bünyesinde barındıran elektonik harp olmaktadır. En önemlisi de, düşman tehdidini daha ülke hava saha sınırlarına girmeden etkisiz hale getirmek ve/veya yok etmektir.

Bu tehditler, radara görünmezlik özelliğine sahip olan üstün manevra kabiliyetine sahip muharebe araçları ve bu platformlarda kullanılan her türlü hava/hava, hava/yer mühimmatı ve elektronik savaş donanımlı uçaklar ve alçak irtifalardan yaklaşan taarruz helikopterlerinden fırlatılabilen uzun menzilli balistik füze sistemlerinden oluşmaktadır.

Son derece istikrarsız bir bölgede bir istikrar unsuru olan Türkiye’mizin coğrafi konumu onu, komşularımızın modern uçakları, kısa, orta ve uzun menzilli roketleri ve Taktik amaçlı Balistik Füze sistemlerinin etkisi altında bırakmaktadır. Söz konusu tehditlere karşı hava sahamızın çok ötesinde iyi bir ihbar ve kontrol sistemi ile hava savunmamızı uygun silah sistemlerinin tahsisi ile karşılayabilecek şekilde yapılandırılması gereklidir.

Erken uyarı/Keşif/istihbarat uyduları, Havadan İhbar Kontrol uçakları, karada konuşlu radarlar, hava savunma füze sistemleri, uçaksavar topları ve önleme uçakları uyumlu bir şekilde reaksiyon süresi en aza indirilecek şekilde tek elden görev ifa edebilmelidir.

Çok geniş topraklara sahip olan Türkiye’mizin tüm hava sahasını çağımızın teknoljik gelişmelere paralel olarak koruyabilmenin mali açıdan hemen hemen imkansızlığından yola çıkarak, hava savunmasının öncelik

hayati değerdeki stratejik askeri üslerin, baraj, enerji santrallerinin, liman ve petrol rafinelerinin korunmasına verilmektedir.

Türk Hava ve Uzay gücünün gün ulaştığı yüksek standardının korunabilmesi için lojistik destek en önemli bir faktördür. Milli kaynaklarla geliştirilen veya tedarik edilen sistemlerin ömür devri boyunca etkin görev ifası için titiz çalışan lojistikçilere duyulan ihtiyacı da beraberinde getirmektedir. Başarılı ve sürdürülebilir hava ve uzay harekatlarının arkasında esnek ve etkin lojistik hazırlığı yapan profesyonel ve kabiliyetli lojistikçilerin olduğu unutulmamalıdır. Her geçen gün hızla gelişen havacılık teknoljisi gelecekte harekatların seyrini değiştirirken bu teknolojiyi etkin bir biçimde kullanacak personel gücüne olan ihtiyaç da artmaya devam etmektedir. En yeni nesil silah sistemlerine, akıllı mühimmatlara, balistik füzelere rağmen iyi yetişmiş personel her zaman hava ve uzay gücünün ağırlık merkezi olmaya devam edeceketir.

Hava ve Uzay Gücünde, çok iyi eğitilmiş nitelikli personel faktörü en değerli kaynaktır. Bir asrı geride bırakan Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın gelişen teknolojiyi en etkin ve verimli kullanabilecek yetişkin, güçlü bir kurum kültürüne sahip ve görevine adanmış insan gücü harekatta istenen sonuca ulaşmasını sağlayacaktır. Personele yapılacak yatırımın geleceğe dönük en değerli yatırım olduğunu unutmadan, Hava ve Uzay Gücü gelişimini sürdürerek en üst noktaya ulaşacak, yetişmiş personel, modern silah sistemlerinin ağırlık merkezini oluşturacaktır.

Türkiye’mizin bulunduğu coğrafyadaki ülkelerin siyasi ve askeri realiteleri çok hızla değişmektedir. Ülkemize yönelik tehditlerin hem nitelik ve hem nicelik açılarından daha da güçleneceği ve karmaşık bir hal alacağı düşünülmektedir.

Ülkemiz güçlü, etkin ve modern hava savunma sistemleri ile, caydırıcılığını pekiştirerek bölgedeki barış ve istikrara katkıda bulunabilecektir. Mevcut sistemlerin modernleştirilmesinin yanı sıra, Uzun menzilli Hava ve Füze Savunma sisteminin tedariki Türkiye’mizin gelecekte de gücünü ve nüfuzunu koruyabilmesinde çok büyük önem kazanmaktadır.

Hayırlı Kurban Bayramı dileği ile,
Esen kalınız.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika