Hava-İş seçimleri ve oyunları devam diyor. Devam ettikçe gizli bir güçte Hava-İş Yönetiminin tüm kirli çamaşırları ortaya döküyor. Hava-İş yönetimin tüm para transferleri ve FETÖ bağlantıları deşifre edildi. Malumunuz Hava-İş yönetimi bu ciddi iddiaları yalanladı, fakat sonra havacılık basın camiası para transfer hareketlerini belgeleriyle kamuoyuna duyurdu. Ne acıdır ki, Hava-İş yönetimi bu iddialı belgeler karşısında gıkını çıkaramadı. Yani gizli bir el, Hava-İş yönetimini belgelerle, FETÖ yargı imamı bağlantılarıyla deşifre ederek boğazını düğümledi ve konuşmasını engelledi. Hava-İş yönetimi şuan sessiz, çünkü konuştukları an karşılarına ne tür belgelerinde çıkacağını tahmin edemiyorlar.
Unutmayınız ve Biliniz ki; Kim Nasıl Gelirse, Öyle gider / Nasıl geldiklerini, Hepimiz Çok İyi Biliyoruz
Diğer taraftan da Mevcut Hava-İş yönetimine kendi Genel Sekreterleri Sayın Yasin Sevgili dahi karşı ve cephe almış durumda. Ayrıca Hava-İş yönetimindeyken usulsüz para transferlerine karşı direnen Sayın Sedat Emanet’i de nasıl tehdit ettiklerini ve aile huzurlarını bozduklarını ve ne şekil gönderdiklerini de çok iyi biliyoruz. Cephe sonrası ise kendi genel sekreterlerine nasıl utanmadan, hayasızca bel altı vurdukları da aşikar..!
Sorsan kendileri sütten çıkmış, ak kaşık..!
Eski Hava-İş başkanı Atilay Ayçin’e karşıydık ama maalesef adaletsizliğe göz yumulduğu için sendikanın başına el öpen ve sonradan koltuk, para hırsıyla zalimleşen bir vize memuru getirildi. Hiç ummadığımız bir şey, başımıza gelivermişti. Çünkü sendika adaletsiz şekilde ve tehditler sonucu ele geçirilmişti. Mevcut Hava-İş sendikası genel sekreterlerinin deyişi ile ‘’Hava-İş sendikası el öpenlerin sendikasıdır.’’
Hava-İş Üyeleri ve Delegeleri Oyunların Perde Arkasını çok iyi biliyor; Ama bazı gerçekler de herkesten sır gibi gizleniyor
2013 Hava-İş Seçimleri adil ve dürüst yapılmadı. Seçimlerin perde arkasında neler var neler; keşke zaman olsa da sizlerle tüm gerçekleri paylaşabilsek
2013 Hava-İş seçimleri – Ve Yürekleri Yakan bir olayın perde arkası;
Anadolu seçimleri başlamış ve seçimlere bir gün kalmıştı. Urfa Devlet Hastanesinden, THY Adıyaman Şefini (Reform Hareketi Delegesi – Yani şuan ki Hava-İş Yönetimi Delegesi) ararlar ve başhekimin kendisiyle acil görüşmek istediğini iletirler. Neticede babası, yani canı hastanede yatmaktadır. Adıyaman şefi derhal mesai bitimi Urfa Devlet Hastanesinin yolunu tutar ve başhekim ile görüşür. Başhekime sendika delege seçimlerinin olacağını ve tekrar geri dönmek zorunda olacağını söyler. Fakat hastane başhekimi kendisine maalesef acı haberi vermek durumundadır ve babasının durumunun çok ciddi olduğunu ve gün içinde her an babasını yani canını ciğerini kaybedebileceklerini söylemek zorunda kalır. O anda bayan şefin üzerinden kaynar sular dökülür, tüyleri diken diken olur ve bedeni bir anda üşüverir, titrer…………….!
Delege seçimleri aklına gelir ve İstanbul THY Genel Müdürlük pazarlama satış müdürünü arar, durumu kendisine izah eder. THY pazarlama satış müdürü de, THY pazarlama satış başkanına malumat verir. THY pazarlama satış başkanı da THY personel başkanına malumat verir. THY personel başkanı da THY Yönetiminde ki mahlukâ malumat verir.
Sinsileye bakınız.!
Ve karar; ‘’Ne pahasına olursa olsun, delege seçimlerine katılacaktır’’ denilir ve Adıyaman şefi aranılır. THY Yöneticileri için hayati önem arz eden bu durum Adıyaman şefine tebliğ edilir. Malumunuz emir, demiri keser.
‘’ Sanma ki her kaIıbın, içindeki insandır, insanı farkIı kıIan merhamettir, vicdandır’’
Gelen merhametsiz emir karşısnda şaşkına dönen Adıyaman şefi, hızlıca babasının olduğu odaya doğru ilerler ve odasına girer. Babasının yatağının önün de diz çöker, babası derin bir uykuda olduğundan rahatsız etmek istemez ve babasının usulca kulağına ‘az işim var babacığım, söz veriyorum hemen geri döneceğim’ deyiverir ve odasından ayrılır. Hastane yetkililerine mesai bitimi hastaneye geleceğinin bilgisini tekrar bildirir.
Ve otobüsle yola koyulur, çok yorgundur ama aklı babasındadır ve nerdeyse yolu yarılamıştır ki, Ve hastaneden o acı telefon gelir ‘’ BAŞIN SAĞOLSUN ’’
Buna yürek dayanmaz, işte Hava-İş seçim oyunlarının yürek yakan perde arkası…! Bilmem anladınız mı, mevcut sendikanız için zerre misali değeriniz yok. Düşünün babasınız vefat ediyor ve siz o esnada, iş ve hastane arasında bu acı haberi arıyorsunuz ama hastaneye geri dönemiyorsunuz. Yani babanız mı ölmüş kimin umrunda…!
NURLAR İÇİNDE YATSIN, MEKANI CENNET OLSUN İNŞALLAH……………….!
Bir kurumun yöneticileri kişisel olarak adil değilse, onu hangi sistemde bir kurumun başına geçirirseniz geçirin, orada adaletli bir seçim olmaz.
2013 Hava-İş seçimleri – Reform Hareketi kurucusu anlatıyor;
İstanbul Anadolu Sabiha Gökçen Şubesi delege seçimlerine bir gün kalmış ve öğlen saatlerinde reform hareketi olarak toplanmıştık. Toplantıda Sabiha Gökçen seçimlerinde Reform Hareketi’nin olmayacağını ve Emek Meclisi’ne destek verileceği söylendi. Reform Delege listesi olmayacak, emek meclisine destek için bizlerin orda hazır olmaları söylendi. Bende kendilerine reform hareketinin listesinin olmayacağı bir yerde asla olmayacağımı ve anlamsız olduğunu söyledim. Bunu söylemem üzerine yüzlerinin renkten renge girdiğini gördüm. Tabi oyun içinde oyun kurulduğu pek anlamamıştım. Bir gün sonra, yani seçim günü sinirlenip, ne pahasına olursa olsun gitmeme kararı almıştım ve gitmedim. Fakat bizlerin bilmediği senaryo çoktan kurulmuş ve oyuncular hazırlanmıştı.
İnanınız Şeytan’ın dahi aklına gelmez, Nasıl bir oyun mu ?
Reform Hareketi ve Emek Meclisi kurucuları Anadolu şubesi delegeleri desteklemek için seçim günü hazır olacak. Hazır olmasına hazır olacaklarda, kendilerini nasıl bir senaryonun beklediğini bilmeden giymişler janti takımları ve yukardan gelecek talimatı bekliyorlar. Ah bir Bilseler talimatın ne olduğunu veya bilseler ne değişecek sanki fakat daha güzel ROL yaparlar mıydı acaba orasını bilemem.
THY Yönetimindeki mahlûk ve yardımcıları; büyük oyunun ilk mağdur sahnesi için BodyGuard tutmuş ve bu kişileri seçim bölgesine göndermiştiler. Öncesinde oyun perde arkasında prova edilmiş ve seçim günü oynanması için sahnelenmişti.
Reform hareketi kurucuları yani şimdiki Sarı Sendika Hava-İş Yönetiminden bazılarının da olduğu bir senaryo. Ve seçim başlar…………!
Reform Hareketi üyelerinden birine, yönetimden telefon gelir ve seçimde oy kullananları videoya çekmesi istenir. Garibanım ne bilsin başına birazdan nelerin geleceğini ve oyun başlar. Kiralık tutulan BodyGuard’lar sahneye çıkar ve sen nasıl olurda seçimleri videoya çekerek çalışanları mimlersin diyerek tekme, tokat üyeye dalarak oyunu başlatır. Haliyle oyun ile birlikte, gerçek kavga da başlar ve ortalık toz duman…!
Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.
Sonra ne mi oldu? THY yöneticileri, kavgayı Hava-İş Anadolu Şube başkanının çıkardığını söylerler ve Atila Ayçin’e topu atarlar. THY yönetimi ise planladıkları mağdur dayak senaryo ile ellerine büyük bir koz geçirmiş olur. Ve bu mağduriyeti basın aracılığıyla da çok iyi kullanarak, eski Hava-İş yönetimine açıktan savaş ilan edecek pozisyona geçerler ve istedikleri de tam da budur. Peki, dayak yiyen reform hareketi ve Emek Meclisi üyelerine ne oldu derseniz, dayak sonrası komalık oldular. Gözlerini açtıklarında hastanedeydiler ve 4 günlük istirahat raporu ellerine tutuşturularak, araçlarla evlerine bırakıldılar.
Sendikanızı iyi tanıyınız; Nasıl getirildiklerini iyi biliniz ki er meydanında sizlere de dansözlük yaptırmasınlar.
Nasıl gelmiş bu SARI HAVA-İŞ SENDİKASI;
Kendi yoldaşlarına seçim zamanı dayak attırrak
Kendi yoldaşlarının ekmekleri ile oynayarak
Kendi yoldaşlarının şeref ve namuslarıyla oynayarak
………………………….Kısaca; Kendilerinden hariç hiçbir şeye tahamülleri YOK
Aidat paralarınızı nerde harcamışlar; FETÖ yargı imamlarına peşkeş çekerek, ŞEYDA Nakliyatı kurarak, Korumalarına ve Avukatlara harcayarak, OTTOMAN firmasına aktararak, Abant Turizm gezileri düzenleyerek, yani bir çok yere Say say bitmez…. İnanınız yazarken dahi utanarak yazıyorum
Daha anlatılacak çok oyun ve bu oyunların perde arkası mevcut. Lakin uzun ve sıkıcı olmaması adına son olarak şunu söylemek isterim.
İnsanlık bir meşale gibidir. Birileri gider ve birileri de o meşaleyi teslim alır ve bu sonsuza kadar devam eder.
Lütfen seçim zamanı oy kullanırken ADIYAMAN ŞEFİMİZE yaşattıkları bu içler acısı olayı son kez vicdanlarınıza muhakeme ediniz.
Kalın Sağlıcakla..