Sivil Havacılık sektöründe yeni nesil gençleri en çok rahatsız eden ve üzen bir yaraşmadır Liyakatsizlik. Ve liyakatsizliğin ana temelini oluşturduğuna inandıkları TORPİL yani ADALETSİZLİK. İşin ehline verilmemesi veyahut da yeteneksiz veya başarısız kişilere layık olmayan bir mevki verilmesidir.
Sivil Havacılık Sektörümüzün yarayan kanası: LİYAKATSİZLİK
Yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizin geleceklerine ışık tutmamız ve yol göstermemiz gerekirken, gençlerimizin geleceklerini alt üst etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Havacılığa tutkuyla bağlı ve havacılığa gönül vermiş gençlerimizin ayak seslerini duymuyor musunuz? Peki, duyuyorsanız o halde neden yarayan kanalarına merhem sürmek yerine, tuz basmaya devam ediyorsunuz. Sizce bu gidişata bir DUR demek gerekmez mi?
Evet, size söylüyorum..! Siyasetçiler
Evet, size söylüyorum..! Yönetim Kurulu Başkanları
Evet, size söylüyorum..! Genel Müdürler
Evet, size söylüyorum..! Yetkililer
Evet, size söylüyorum..! Efendiler
Havacı Genç adaylar bu gidişattan rahatsız, Teknisyen adaylar bu gidişattan rahatsız, Kabin memuru adaylar bu gidişattan rahatsız, Pilotlar adayları bu gidişattan rahatsız ve Aileleri bu gidişattan rahatsız….Elinizi ne zaman cüzdanlarınızdan çıkartıp, vicdanlarınıza koyacaksınız. Bilmenizi isteriz ki; bu gidişat pek hayırlı değil wesselam.
Genç yetenekler ne zorluklarla okumakta sizler de çok iyi bilirsiniz. Ne zahmetlere katlanarak, ülkesine faydalı ve yararlı olmak adına ne çileler çekmektedir çok iyi bilirsiniz. Çok iyi bildiğiniz halde geleceklerine, umutlarına ve yarınlarına niçin LİYAKATSİZ, ADALETSİZ ve DUYARSIZ kalmaktasınız.
Niçin havacı gençlerimize DESTEK olmak yerine ; KÖSTEK olmaktasınız.
Peki, Torpilsiz ve Dayısız olan bu gençler sizce ne yapmalı? Sizin yeteneksiz, başarısız, ezik çocuklarınız ve yakınlarınız işe girecek diye, bu sevdadan vaz mı geçsinler. Yıllardır süregelen bu sistemin kurbanı mı olsunlar. Evet ne olsun istiyorsunuz? Yani PARA ve GÜCÜ olmayanın canı cehenneme mi?
Efendiler, Üniversite bitiren yetenekli, kabiliyetli ve çalışkan gençlerimizi göz göre göre heba etmektesiniz. Ve bu gençler şuan garsonluk, bulaşıkçılık ve amelelik ile hayatlarını idame etmektedir. Sizin ezik çocuklarınıza ve akrabalarınıza bu sektörü bırakmayacak kadar azimlidirler. Biliniz ki, bu gençler isimlerinizi tek tek hafızalarına kazımış durumdalar. Gün gelecek yarınlarını çaldığınız bu gençler kafalarınıza su bardağı, tabak ve kürekle vuracaklar. İnanın vuracaklar ve bunun hesabını er ya da geç vereceksiniz.
Farkında olmadığımızı zannetmeyin. Havacılık sektörümüzde ne olduğunu çok iyi bilmekteyiz. Liyakatsiz aldığınız kişilerden, Torpille işe aldığınız kişilere ve hatta stajyerlere kadar her şeyi çok iyi biliyoruz. Hak etmeyerek aldığınız maaşlar haricinde, döndürdüğünüz dolaplara ve fırıldaklıklara kadar her şeyi çok iyi biliyoruz. Biz kimin ak, kimin kara olduğunu biliyoruz. Sabrediyoruz, sabrediyoruz.
Artık bu devran değişmeli ve bunu görmelisiniz. Bu sektöre gönül veren tüm gençlerimize IŞIK tutmayı öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Yarınlarına umut olmalıyız. Yarınların asıl sahiplerine gerekli tüm kapılarını açmalıyız, onlara inanmalıyız ve ellerinden tutmalıyız. Gençlerimizin ayaklarına pranga vurmamalıyız.
Geleceğe olan Ümitler tükenmekte….Bunun tükenmesine müsaade etmemeliyiz diyorum.
Biz aciz değil, asil bir Milletiz. Bunlar hepimizin evlatları ve derhal özümüze dönerek çözümler üretmelisiniz.
Biliniz ki, ülkemizde gençlerimizi anlayacak BABAYİĞİTLERE ihtiyaç var. LİYAKAT sistemini getirecek ve TORPİL duvarını ebediyyen yerin dibine gömecek yürekli BABAYİĞİTLERE
Umarım anlamışsınızdır ne demek istediğimi..!
”Yeryüzünde gün ışığına layık olmayan nice insanlar vardır; ama güneş her gün yeniden doğar.”
