Havacılık sektörü bilindiği gibi iniş ve çıkışlarla doludur. Maalesef bu sektörde veya bu sektöre girme planları yaparken çok iyi düşünüp, gerekli analiz ve istatistikler hesap ederek planlar ve programlar dâhilinde sağlam adımların atılması gerekmektedir.
Bu sektörü çok iyi anlayabilmek dışarıdan bakıldığı gibi pek de kolay değildir. Öncelikle sektörde minimum beş yıla yakın bir süre pişmeniz gerekmekte, tabikki ham pişmemek ve sektörü yakından takip etmek gerekmektedir. Bu sektörün her dalı kendince emek ve tecrübe ister, deneyim ister, bilgi ister. Hangi kurumda veya şirkette çalışırsanız çalışın bu sektöre yöneldiğinizde acemi sayılırsınız. Minumun yılı atlattıktan sonra bu yılların üzerine eklenen her yıl tecrübe demektir, bilgi demektir ve profesyonelliğe yaklaşan emin adımlarla yürümeniz demektir.
Havacılık sektörünü ve bu sektörde bulunan yer işletme firmalarını ayakta tutmanın tek yolu bilgi birikim, tecrübe ve emekten geçer. İflas eden, piyasadan çekilen farklı yönlere yönelen veya ebediyen yok olmaya mahkûm kılınan şirketlerde bu gerçekler hep konuşuldu. Maalesef bu sektör acemiliğe gelmez, bu sektör tecrübesizliğe gelmez, bu sektör işi bilmeyenleri af etmez ebediyen sonsuza denk tarihten siler bir daha geri dönmemek şartıyla.
Bir havayolu şirketi veya bir yer işletme şirketi iseniz tavan konumunda olan kişilerin, taban konumunda olan kişilerden daha çok bilgi, birikim ve tecrübeye sahip olması gerekmektedir. Hatta tavan konumundaki kişilerin, tabandan yetişme ve kademeli olarak yükselmesi gerekmektedir. Böyle olması en doğalı ve en idealidir ki ilerde gelişi güzel ve ani gelişen risklerden özellikle havayolu şirketleri profesyonel bir şekilde ani kriz önlemleri alabilmeli veya bu ummadık riskleri minimize edebilmesidir. Örneğin / Bir satış memurunun, satış müdürü olabilmesi (Tabandan- Tavana) veya Direk satış müdürü olan bir kişinin, eğitimlerle ve birebir ilişkilerle (Tavandan-Tabana) eksikliklerini giderebilmesidir sorun.
Bu eksiklerin yokluğudur ki, havayolu şirketlerinin batması, üst konumda bulunan bir kişinin özellikle tarifeli bir havayolu ise yeni hublardan, slotlardan, teknik bakımından, kabin mürettebatından, satışından, check-in’inden, charter’dan, Acentesi’nden, dispeç’inden, gelir yönetiminden, pazarlamasından , rotasına, filosuna……v.b konularda tecrübe ve donanıma sahip olmaması olayları bu yöne çeken ve bizlere köşe yazımızı sizlerle paylaşmamızı sağlayan…. Turkuaz havayolları, sky havayolları ve iflas bayrağı çeken diğer havayolları anlayana en iyi örnektir
Yer işletmesi (Havalimanı ve Havaalanı ) Şirketlerinde risk, havayolu şirketlerine nazaran daha minimize düzeyde olabilir ama sektörü iyi analiz edemeyen ve çalışanlarını koordine edemeyen tüm yetkili çalışan birer risktir. Geleceği göremeyen her yetkili kişi o şirkete bir yüktür. Yıllarca tarifeli seferleri ve charter seferleri ile ülkemizi temsil eden THY’ye, Atlasjet’e, Onur Air’e , Corendon’a Teşekkür ediyorum. Yer işletmesi olarak TAV Holding’e, Limak Holding’e , Fraport AG’ye Teşekkür ediyorum. Havacılık sektöründe ülkemizi, bayrağımızı layığıyla tüm uçtukları ve işlettikleri noktalarda en iyi şekilde temsil ettiler.
Lakin 3-5 yıllık bir zaman diliminde havayolu ve Havalimanı şirketlerini kıyasladığımızda, her geçen gün aldıkları ödüllerle ve başarıdan başarıya koşmalarından dolayı yer işletme şirketleri gün geçtikçe maalesef havayolu şirketlerini bilgi ve tecrübeli çalışanları ile geride bırakmış hatta bizleri şaşırmış durumda. Bundan dolayıdır ki Havayolları OUT (Düşüş) , Havalimanları IN ( Yükselme) durumundadır.
Gelecek yıllarda sektör adına hizmet eden tüm şirketlerin, geleceği görerek, sağlam zeminde ve şirket çalışan portföyü zengin, tecrübeli çalışanları ile her yönüyle eksikliği hissedilen yerden bakım ve onarıma girerek daha başarılı noktalara taşımaları sektörün gözde şirketi olmaları ve takdir edilmeleri dileğiyle…
Saygılarımla…..
