Geleceğin ve teknolojin değerini bilen havayolları, doğru zamanda doğru yerde neler yapabileceğini çok iyi bilmelidir. Geleceğe nasıl yatırım yapılmalıdır, nasıl maliyet tasarrufuna gidilmelidir, teknolojik anlamda neler yapılması gerekmektedir v.b konularda ileriye dönük ne tür adımlar atılmalıdır. Sektör adına ileriye dönük, kaçınılmaz ve gelecekte piyasa dengesi bakımından ne tür iş modelleri sektöre hakim olacak ve şimdiden nasıl önlemler alınması gerekmektedir.
Öncelikler gelecekte charter uçuş yapan havayollarının giderek popülerliğinin azalacağını ve sektöre düşük maliyetli havayollarının damgasını vuracağını belirtmek isterim. Sektöre 2 iş modeli hakim olacaktır. Birincisi, Network uçuş ağlarıyla müşterilerine dünyanın her noktasına uçuran, kalite ve marka bilinirliğinden taviz vermeyen piyasaya iyi derecede hakim olan havayolları olacaktır. İkincisi, Düşük Maliyetli Havayolları (DMH) iş modelini prensip alan belirli rotalarda ucuz ve uygun hava taşımacılığıyla belirli bir müşteri kitlesi olan havayolları olacaktır.
Charter seferlerine zamanla gösterilen ilginin azalmasında, DMH iş modelini benimseyen şirketler büyük rol alacaktır. Charter seferleri yapan şirketlerin acilen ileriye dönük kararlar almaları veya sektörde zamanla başka yönlere kaymalarında yarar var diyorum. Bunun yanında Havayolu acenteciliği yapan firmalarında yavaş yavaş bu sektörde daha farklı alanlara kaymaları veya sektöre hitap edecek yeni iş modelleriyle bu sektöre nasıl hizmet edilebilinir, neler yapılabilinir yılların vermiş olduğu bilgi ve birikimlerini fikirleri ile hayata geçirmelerinde de fayda var diyorum. Çünkü tüm havayollarının artan yakıt fiyatları ve diğer giderleri göz önüne alındığında havayollarının zamanla acentelere kaptırmış oldukları ve acentelerin istedikleri gibi yönlendirdikleri müşterileri tekrar geri kazanma planları yapmakta olduğunu ve bu geri kazanım için çok büyük maddi paralar harcadıkları gözler önünden kaçınmamalıdır.
Gelecekte charter uçuşu yapan şirketler ve havayolu bileti satan acentelerin popülerliğini zamanla kaybedeceğini ve piyasadan silineceklerini belirtmek isterim. Tabikki bunları derken gelecekte son derece gelişen teknolojik olaylar bu tür iş modellerini demode edecektir. Yanı sıra piyasadan silineceklere teknolojiyi takip edemeyen ve bu uygulamaları çok geriden takip eden havayollarını da ekleyebiliriz.
Peki piyasada hatırı sayılır bir havayolu olmak için ve yeni nesil yolcular için teknolojik anlamda ilk etapta neler yapılmalıdır.
1- Acentelerinize vereceğiniz komisyonu, yapacağınız yatırımlarla web sitenize yöneltmeye çalışabilirsiniz.
2- Müşteri takip programı için bütçe ayırabilirsiniz
3- Mobil Hizmetlerde sınırları kaldırmalısınız. ( satış, check-in, rezarvasyon, v.b uygulamalar)
4- Sosyal Medya Ağlarınızı çok iyi kullanabilirsiniz.
5- Rötar sorunlarınızı minimize etmelisiniz
6- Kayıp bagaj için teknolojik çözümler üretmeli ve yeni programlar geliştirmelisiniz
7- Satış ve pazarlama konusunda teknolojik faaliyetlerde bulunmalısınız
Kısacası, gelecek sizden neler istiyor ve neleri silmenizi istiyorsa gözü kapalı yapmalı ve bu değişime ayak uydurmalısınız. Kısaca yazmış olduklarım ileriye dönük vermiş olduğunuz komisyonların kasanızda kalmasına, mobil uygulamalar ve soysal medya uygulamalarıyla ile her bir müşteriniz sizin çağrı merkezi elemanınızmış gibi ve arada başka bir aracı olmadan direk sizlerle temasa geçeceğini unutmayınız. İlerde teknolojinin rayına oturması ile yolcular artık web siteniz üzerinden bilet almakla birlikte boarding biniş kartları ile direk kendileri için belirtilen salona geçecek, belki de ilerde elektronik akıllı bagaj sistemi ile de müşterilerinizin bagaj sorunları da teknolojik olarak ortadan kalkmış olacaktır. Bunlar hayal değildir, teknolojinin sunmuş olduğu gerçeklerdir, bir hayal daha ama gerçeğe dönüştürülmesi zor olmayanı bir hayal, havalimanlarında teknolojinin sunduğu nimetler sonucunda satış ve check-in kontuarlarında gelecekte hiçbir personel de olmayabilir. Gönlümüz ne kadar personel olmasından yana olsada gelişen teknoloji ve havada yaşanan rekabet, ilerde ne olacağını önceden kestiremeyen şirketler için vazgeçilmez ve uygulanması artık tartışılmaz bir konudur.
Ne demiştik iki iş modeli piyasaya hakim olacak. Fakat network taşımacılığını yapan şirketler bazı noktalarda DMH ile baş edemeyebilir. Tabikki rekabetler her zaman müşteriden yanadır. İki şirketinde uçmuş olduğu rotalarda ister istemez düşük fiyat politikaları olacak ve network taşımacılığı yapan şirketlerde bu noktalarda bir nevi DMH olmuş sayılacaktır. Gelecekte ya tüm noktalara rahatlıkla uçma imkânı sunarak ayakta kalacaksınız, ya da low-cost modeli ile pasta payınızı artırmaya çalışacaksınız. Bu arada bunları yaparken de teknolojinin getirmiş olduğu tüm imkânları da sunmak zorunda olacağınızı belirtmek isterim.
Maalesef havacılık sektöründe teknoloji ve maliyet şirketleri hangi yöne sürüklüyor ise buna uymaktan başka hiçbir yollarının, çıkarlarının olmadıklarını da herkes çok iyi bilmektedir. Sektör alacağı tüm kararları çok iyi analiz etmeli, ileriye dönük projelerden geri kalmamalı ve ciddi anlamda maliyet hesaplarını raporlar halinde takip etmelidir. O zaman diyebiliriz ki teknolojiden kendini mahrum eden şirketler zamanla yok olmaya mahkûmdurlar. Savunma bakanlığından, ulaştırma bakanlığına, sivil havacılık genel müdürlüğünden, devlet hava meydanlarına ve havayollarına kadar tüm kurum ve şirketler teknolojiyi çok yakından takip etmeli ve koordineli bir şekilde hareket etmelidirler.
O zaman diyebiliriz ki geleceğe yapılacak en büyük yatırım, havacılık sektöründeki gelişmeleri çok iyi analiz ederek ve maliyet hesaplarından da maksimum kazanç elde edeceğiniz teknolojik yatırımlardır. Havacılık sektöründe geleceğe damgasını vuracak iş modeli: Teknolojidir.
Geleceği, teknolojiyi çok yakından takip ve analiz etmeniz dileğiyle……..
Saygılarımla..
