Türk Hava Yolları büyümeye devam ediyor. İstanbul’daki yeni havalimanı, yeni uçaklar ve hızla büyüyen kargo taşımacılığı iş kolu, sürekli gelişen şirket için parlak bir geleceğe işaret ediyor.
İçinde bulunduğumuz yılda, bugüne kadarki havayolu performansınızdan memnun musunuz ve yıl sonu hedeflerinizi karşılamayı umuyor musunuz?
2018 yılında, 2017’de kırdığımız rekorları yeniliyoruz. 2017 yılında attığımız adımlardan ve takip ettiğimiz sıkı mali disiplinden faydalanmaya devam ediyoruz.
Bu yıl 74 milyon yolcuya ulaşmayı hedefliyor, kapasitemizi %5 -%6 oranında artırarak 183 milyar arz edilen koltuk kilometre seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz ve yük faktörümüzün de %80’e yakın olması bekleniyor. Kargo hedefimiz 1,3 milyon ton. Bu nedenle, 2017 yılındaki başarılarımızı daha da ilerletmek için 2018’de büyük bir adım atmanın heyecanını yaşıyoruz.
2018’de yeni İstanbul Havalimanı’na geçişimiz (Ekim ayında açılacak) hem Türkiye hem de Türk Hava Yolları için önemli bir kilometre taşı olacak. Bugüne kadarki performansımızdan oldukça memnunum ve bu göstergeler ışığında, 2018 hedeflerimizin üzerinde bir performansa ulaşabileceğimize inanıyorum.
Önümüzdeki birkaç yıl için stratejiniz nedir?
Önümüzdeki dönem bir yenilenme dönemi olarak kabul edilebilir. Dokunabileceğimiz her alanda verimliliğimizi, performansımızı ve üretkenliğimizi daha da artırarak en iyisi olmak istiyoruz.
Üçüncü pist de hizmete girdiğinde, büyüme hızımız daha da artacak ve kapasite sınırları sebebi ile ortaya çıkan parametrelerin iyileştirilmesi ile maliyetlerimiz en aza indirilecektir.
Geçtiğimiz Mart ayında duyurduğumuz yeni nesil uçaklara yönelik son siparişlerimiz ile, Boeing’den, 25’i sabit, 5’i opsiyonel olmak üzere toplam 30 adet B787-9 ve Airbus firmasından, yine 25’i sabit, 5’i opsiyonel olmak üzere toplamda 30 adet A350-900 uçağı satın alacağız. Böylelikle daha önce giremediğimiz pazarlara da odaklanacağız.
Sadece destinasyon sayımızı değil, uçuş sıklıklarını ve bağlantı kalitesini de artırmaya devam edeceğiz. 2023 yılına kadar 120 milyon yolcu ve 500’den fazla uçağa ulaşmış olacağız. 2023 yılına kadar arz edilen koltuk kilometre seviyesinde ilk 10’a ulaşmak bir başka hedefimiz.
Tabii ki kargo alanında da büyümeye devam edeceğiz. Yeni havalimanı, 2023 yılına kadar 2 milyon ton kargo taşımamızı sağlayacak ve önümüzdeki yıllarda en iyi beş hava kargo şirketinden biri olmak, stratejik hedeflerimizden biri.
Yeni İstanbul Havalimanı’nın genel stratejinizdeki yeri ne kadar önemli?
Her havayolu şirketinin, filo büyüklüğünü ve hizmet kalitesini destekleyebilecek bir altyapıya ihtiyacı var. Bu nedenle, Yeni İstanbul Havalimanı, Türk Hava Yolları’nın hedeflerine ulaşmasında en önemli faktörlerden biri olacaktır.
Mevcut havalimanı, pist ve slot kullanılabilirliği hususlarında bizim için bir darboğaz teşkil ediyor. Yeni havalimanı, ilk etapta, mevcut tesisle kıyaslandığında, 90 milyon yolcu kapasitesine ve saat başına %10 daha fazla slota sahip olacak. Üçüncü pist de hizmete girdiğinde, daha önce mümkün olmayan pazarlarda pazar payımızı artırabileceğiz.
Yeni İstanbul Havalimanı, kargo alanında da gelişimi destekliyor. İlk aşamada kargo kapasitesi 2,5 milyon ton olacak. Tamamen tamamlanmasını müteakip, 5.5 milyon ton kargo kapasitesine ve 1.4 milyon m2 kargo alanına sahip olacak.
Ayrıca Yeni İstanbul Havalimanı, 700.000 m2 bakım ve onarım alanı ile dünyanın en büyük bakım ve onarım merkezi olacak. Türk Hava Yolları’nın önde gelen bir kuruluşu olan Turkish Technic, dünyadaki en iyi bakım ve onarım merkezlerinden biridir. Ancak Yeni İstanbul Havalimanı projesiyle kapasiteyi ve kaliteyi artırma becerisine sahip olacak.
Kısacası yeni havalimanı, Türk Hava Yolları’na tamamen farklı bir boyut kazandıracak.
Pazarlama şeklinizde veya ortaklıklarınızda değişikliğe gidecek misiniz?
Pazarlama bileşimimizin yeniliği ile marka konumumuzu daha da ileriye taşıyacağız. Müşteri memnuniyetini ve ürün kalitemizi daha üst seviyelere taşımak için sunulan ürün / hizmet kalitesini artırmayı ve standartlaştırmayı planlıyoruz. Bu amaçla kabin kalitesine ve havalimanı operasyonlarına öncelik veriyoruz.
Kuzey Amerika, Orta ve Güney Amerika ve özellikle Uzak Doğu’daki şirketlerle ortaklık kuracağımızdan, iş ortaklıkları ve müşterek teşebbüs anlaşmaları tüm hızıyla devam edecek. Yeni transfer merkezimiz, yeni anlaşmalar oluşturulmasında etkili bir rekabet avantajı sağlayacaktır.
Ayrıca, düşük maliyetli havayolu taşıyıcılarının her yıl pazar payını arttırdığı bir dönemde, AnadoluJet stratejimizi de geliştireceğiz. Bu iştirakimizi, varış noktaları da dahil olmak üzere her açıdan yeniden markalaştırmayı planlıyoruz.
Finansal performansınızda kargonun önemi nedir?
Son 10 yılda, taşıdığımız kargo yükünü beş kattan fazla arttırdık, aynı sürede taşıdığımız yolcu sayısı ise üçe katlandı. 2017 yılında kargo gelirlerimiz %32,2 artarak 1.3 milyar $ oldu. Böylece, kargo gelirlerinin toplam gelire oranı – ki bu 2008’de %6 idi – 2017 yılında %12’ye yükseldi.
Kargo’nun bizim için önemi 2018’de daha da artacak. Yeni kargo uçaklarına yatırımımızı artırıyoruz. İlk B777F kargo uçağı filomuza 2017 yılında katıldı. 2018 yılı sonunda filomuzda beş adet B777F olacak. Uçağın uzun menzilli ve yüksek tonaj kapasitesi operasyonel kabiliyetimizi artırdı. Kargo ağımızı güçlendireceğiz ve transit kargo konusunda daha güçlü olacağız.
Ayrıca, 2019 yılında filomuza katılmaya başlayacak olan yeni sipariş edilen geniş yolcu uçakları ile göbek kargo kapasitemizi de artırmış olacağız.
Havacılık hala cazip bir kariyer mi ve büyüme planlarınızı sürdürebilmek için yeterli sayıda personel işe alabiliyor musunuz?
2023 stratejik hedefimiz doğrultusunda yeterli sayıda pilot, kabin ekibi, teknisyen ve diğer personeli istihdam etmeyi planlıyoruz. Pilotlar için, iki yıl önce kurulan ve Türk Hava Yolları’nın tam sahibi olduğu bir yan kuruluş olan Türk Hava Yolları Uçuş Eğitimi ve Havalimanı Operasyonları A.Ş. ile yıllık ihtiyacımızın yarısını karşılıyoruz.
Bu yıl, pilot eğitim kapasitemizi %30 artıracağız. Ayrıca, Türkiye’deki çeşitli uçuş okullarıyla yapılan anlaşmalar doğrultusunda kapasitemizi daha da artırıyoruz.
Teknisyenler için, ileriye dönük istihdam sağlayacak projelerde çeşitli üniversitelerle birlikte çalışıyoruz. Hem üniversiteler hem de öğrenciler havacılık sektörüne giderek daha fazla ilgi duyuyorlar.
Bazı önemli pazarlarda jeopolitik belirsizlikleri göz önüne alırsak, nasıl planlar yapıyorsunuz?
Türk Hava Yolları dünyanın dördüncü büyük destinasyon ağına sahip. Kalkış ve varış çiftlerinin sayısı dikkate alındığında, birçok bölgede birinci sıradadır. 2017 yılında, transit yolcuların toplam uluslararası yolculara oranı% 60 civarındaydı.
Buna ek olarak, dünyadaki uluslararası trafiğin %40’ı ve 60’ın üzerinde başkent, dar gövdeli uçaklarımızla erişilebilirdir. Şu anda İstanbul’dan, dar gövdeli uçaklarımız ile 165’in üzerinde uluslararası destinasyona hizmet veriyoruz.
Kriz yönetimi tecrübemiz, bu gibi durumlarda hızlı çözümler üretmemizi sağlıyor. Jeopolitik belirsizlikle karşılaşan pazarlarda planlarımızı belirlemek ve yönlendirmek için çeşitli kapasite analizleri ve farklı stratejiler üzerinde çalışıyoruz.
Bu kapsamlı uçuş ağı, coğrafi konum avantajlarıyla birleştiğinde, olası her durumda ağı optimize etmek için bize dinamik kapasite yönetimi stratejileri sunmakta.
Türkiye için, şu anda küresel bir marka olan güçlü bir ulusal havayoluna sahip olması ne anlama geliyor?
Ülkelerin gücü, şirketlerinin gücünden gelir. Türk Hava Yolları, günden güne güçlenen bir havayolu şirketi olarak, ülkemize çok münhasır bir değer katıyor. Ayrıca, Türk Hava Yolları, Türkiye’nin açık kapı politikalarına doğrudan hizmet vermektedir.
Gelen turistlerin yaklaşık %70’i hava yoluyla seyahat ediyor ve bu turistlerin büyük bir kısmı Türk Hava Yolları tarafından taşınıyor. Türkiye’nin turizm potansiyeline büyük bir katkı sağlıyor ve üst düzey reklam filmleriyle ülkeyi tanıtmaya devam ediyoruz. Ayrıca iş piyasasında da başarılı bir performans sergiliyoruz. Dolayısı ile, Türkiye’nin küresel alanda temsili ve tanıtımı için şartız.
Türkiye ekonomisine katkı açısından ülkemiz için eşsiz bir hizmet ihracatçısıyız. Yani, ülkemize önemli bir para girişi sağlıyoruz.
Destinasyonların ve sıklıkların sayısının artırılması, ülkemiz ve diğer ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesini de beraberinde getirmekte. Türk Hava Yolları’nın şebekesine dahil olan destinasyonlarda karşılıklı ithalat ve ihracat artışları gözleniyor.
Örneğin, yerli imalat ve ihracat yapan şirketlerimiz, TSI (Uçak Koltuk Üretim Sanayi) ve TCI (Kabin içi Sistemleri) tarafından koltuk üretimi ve uçak iç düzen imalatı yapılmaktadır. Bu ürünlerin en büyük alıcısı olarak, Türkiye’deki diğer iş alanlarını sürekli destekliyoruz.
ICAO’nun Uluslararası Havacılık için Karbon Salınımı Azaltma Planının (CORSIA) havacılığın iklim değişikliğini olan etkisini kontrol altına almada önemli bir rol oynayacağını düşünüyor musunuz?
Havacılık sektörü büyüdükçe, çevreye olan etkisi de buna bağlı olarak artmakta. Önemli teknolojik gelişmeler, altyapı ve operasyonel iyileştirmelerin yanı sıra alternatif yakıt üretimleri de iklim değişikliğine etki ediyor. Günümüz uçakları, 1960’lara kıyasla yolcu başına kilometrede %80 daha az yakıt tüketse de, bugün ve gelecekte havacılık için büyük çaplı bir çözüme kesinlikle ihtiyacımız var.
CORSIA, havacılık işletmecilerini çevreye duyarlı uçaklar satın alarak, alternatif yakıtlar üreterek ve yakıt tasarrufu sağlayan uygulamaları kullanarak emisyonlarını azaltmaya teşvik edecektir.
Güvenliği artırmanın en iyi yolu nedir?
Araştırma, yolcuların basit, hızlı ve daha az müdahale gerektiren güvenlik taramalarına ihtiyaç duyduğunu göstermekte.
