Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, dünya medyasının Türk SİHA’larını neden yakın takibe aldığını açıkladı.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, 24 TV canlı yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yerli motor çalışmalarının hızla devam ettiğini belirten Demir, Türkiye’nin SİHA alanındaki başarısına değindi.
SİHA alanında Türkiye’nin öncü ülkelerden biri olduğunu kaydeden Demir şu ifadeleri kullandı:
“İHA tek başına bir şey değil. İHA üzerinde görecek gözünüz atacak silahınız lazım. İHA zincirinde küçükten büyüğe bir dizi zincir var. İnsansız kara araçlarımız deneme safhasında. Deniz altı için benzer sistemler var. Bunların birbirine entegre edilmesi var. Radar ve elektronik harp sistemleri var. Burada nihai amaç görünmeden görmek vurulmadan vurmak.”
“Bizim 3 yıl önce hiçbir hava savunma sistemimiz yoktu” diyen Demir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hisar, Sungur inşallah bir sistemimiz daha gelecek. 4 sistem var elimizde. Bugünkü harekat ortamında özellikle insansız sistemlerin yaygın olduğu ortamda alt katmanlar daha önem kazandı. Balistik füzeyle ilgili bir şeyler geliştirmek istiyorsanız bu ileri teknoloji gerektiriyor ama alt katmanlarda daha çok tehdit var. Tehditleri de çok iyi değerlendirmek onlara karşı tedbir almak gerekiyor.”
“Yavaşlamadan daha hızlı gitmemiz gerek”
İsmail Demir, Türkiye’nin dışa bağımlılığını her geçen gün kırdığını belirterek “Ancak uluslararası alanda da dikkat çeken işler oluyor. İHA konusu diğer ülkelerin de gündeminde. Etkinlik açısından özellikle şu anda dünyasının ilgisini çekmeye başladı.
Etkinlik konusunu bu kadar sahada görmeselerdi belki bu kadar dikkat çekmeyebilirdi. Sadece İHA’nın kendisi değil kullanım şekli de önemli. Bu başarılar harplerde oyun değiştirici unsur olarak ortaya çıktı.
Bizim TB2’miz var ama orada durulmuyor. TB3 diyorsunuz AKINCI diyorsunuz. Biz asla yavaşlamadan hatta daha hızlı gitmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Bağımsızlığı sağlamamız gerekiyor”
“Geleceğin teknolojileri o heves o heyecan her zaman gündemimizde olması gerekiyor. SİHA bunun örneği oldu.
Sadece SİHA’lar değil SİDA diyelim hepsinin değişik kullanım alanlarıyla sahada olması gerekiyor. Onların alt yapıları da çip dahil bağımsızlığı sağlamamız gerekiyor” diyen Demir, Dünya medyasının Türk SİHA’larını yakın takibe almasıyla ilgili şunları söyledi:
“Bir parça beklenmediklik var. Batılılarla müzakere ettiğinizde o hafiften küçümseyen tavırları hissedersiniz. Bayağı gözü kara ve çeşitli kullanıma gittik biz. O kullanım şekliyle başarılar onları şaşırttı.
Şimdi İHA’dan herkes bahsediyor ama bunu çok etkin kullanan ülkelerde bile böyle bir performans görmediler. Alana girdiğinizde oyun değişti mi değişti, bunu görüyor. Onlar da kullanıyor ama onlar bu kadar etkin kullanamıyor. Burada yetişen elemanların meselesi de var ama bu işi yapan arkadaşların çalışma azmi kararlılığı hevesi de başka bir şey.”
Türk savunma sanayine artık milli bir dava olarak bakıldığını aktaran İsmail Demir şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu işi ben yapacağım deyip sarılan, git deseniz de gitmeyen dinamik bir kitle var. Burada olmazsa olmaz şart o milli duyguyu ve heyecanı verebilmek. Savunma sanayi olunca artık bir milli dava olarak bakılıyor.
Burada da belki ülkemiz açısından da savunma sanayinde çalışan insanların çalışma ortamında bir projede çalışırken birlik beraberliklerini çok net görebiliyorsunuz.
Bir proje peşinde koşarken bir roket atıldığında hedefe ulaştığında onların birbirine sarılışlarını ağlayışlarını gördüğünüzde, ortamlar bir idealistin olması gerektiği formatı görüyorsunuz.”