2024’te Dört Yeni Ülke, Güçlü Pasaportların Sahipleri Arasına Katıldı
Singapur ve Japonya’nın ardına 2024’ün en güçlü pasaport sahipleri olarak dört yeni ülke katıldı, bu ülkelerle birlikte dünya genelinde en yüksek sayıda destinasyona vizesiz erişime sahip olma ayrıcalığına sahip oldular. Yıl boyunca Henley & Partners tarafından üretilen verilere göre, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya, Singapur ve Japonya’nın yanında yer alıyor.
Bu altı ülkenin vatandaşları, dünya genelindeki 227 destinasyonun 194’üne vizesiz olarak ziyaret edebilme yeteneğine sahiptir. Singapur ve Japonya, son beş yıldır dünyanın en güçlü pasaport unvanını koruyor.
Henley & Partners’ın Başkanı ve pasaport endeksi konseptinin mucidi Dr. Christian Kaelin, en üstteki altı ülke ile alt sıradakiler arasındaki mobilite farkının arttığını belirtti. “Seyahat edebildikleri vizesiz destinasyonların ortalaması, 2006’da 58 iken 2024’te 111’e neredeyse iki katına çıktı. Ancak yeni yıla girerken, en üst sıradaki ülkelerin, sadece 28 ülkeye vizesiz erişime sahip olan en alt sıradaki Afganistan’a kıyasla şaşırtıcı bir şekilde 166 destinasyona daha seyahat edebildikleri bir noktaya ulaştıklarını söyledi.”
Güney Kore, Finlandiya ve İsveç, vatandaşlarına 193 destinasyona vizesiz erişim sağlayarak üçüncülükte yer aldı, Austria, Danimarka, İrlanda ve Hollanda ise 191 destinasyonla dördüncü sıradalar.
Avustralya ve Yeni Zelanda pasaport sahipleri, sıralamalarını yükselterek 189 vizesiz destinasyona sahip olarak altıncı sıraya yerleştiler, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise 188 destinasyona vizesiz erişimle yedinci sıradaki yerini korudu.
Henley Passport Index’i oluşturmak için kullanılan veriler, Uluslararası Hava Taşıma Birliği (IATA) tarafından sağlanıyor. IATA’nın Ticari Ürünler ve Hizmetlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frederic Leger, 2040 yılına kadar yolcu trafiğinin iki katına çıkması beklenirken, havaalanı süreçlerinin optimizasyonunun ve geliştirmenin devam etmesi gerekeceğini belirtti. “Seyahatten önce seyahat belgelerini kontrol etmek ve doğrulamak genellikle manuel olarak yapılması gereken bir görevdir. Beklenen hava yolculuğundaki devam eden büyüme ile bu görevin çok daha yüksek derecede otomatikleştirilmesi gerekmektedir. Yolcular, bu hedefe ulaşmak için seyahatten önce verilerini paylaşmaya istekli olduklarını net bir şekilde ifade etmişlerdir,” yorumunda bulundu.
