Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta, açıklamasında, “Yeni Zelanda, uzay araştırmalarının bir sonraki aşamasının güvenli, sürdürülebilir ve şeffaf bir şekilde ve uluslararası hukuka tam uyum içinde yürütülmesini sağlamaya kararlıdır.” ifadelerini kullandı.
Mahuta, Yeni Zelanda’nın uzaya roket fırlatabilen az sayıdaki ülkeden biri olduğunu belirterek ülkenin özellikle Ay’dan veya uzayın başka bölgelerinden toplanacak minerallerin sürdürülebilir şekilde kullanımıyla ilgilendiğini kaydetti.
NASA Başkanı Bill Nelson da Yeni Zelanda’nın Artemis Anlaşmaları ilkelerinin oluşturulmasına yardımcı olan yedi ülkeden biri olduğunu ifade ederek ülkenin anlaşmayı imzalamasından dolayı memnun olduklarını söyledi.
Uzayın gittikçe kalabalıklaştığının altını çizen Nelson, Artemis Anlaşmaları ilkelerinin keşif, bilim ve ticari faaliyetler için ilham verecek, güvenli ve şeffaf bir ortam oluşturacağının altını çizdi.
Uzay endüstrisinin 1,2 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğu tahmin edilen Yeni Zelanda’nın, Canterbury bölgesinde ülkenin ikinci fırlatma tesisini kurmak üzere yer aradığı belirtildi.
Artemis Anlaşmaları
Uzayda yapılacak yeni keşif ve faaliyetlerde ortak hareket etmek üzere ABD tarafından hazırlanan “Artemis Anlaşmaları” isimli belgeye, ABD, Avustralya, Birleşik Krallık, Kanada, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden oluşan bir grup ülke imza atmıştı.
Artemis Anlaşmaları ile uzay boşluğunun barışçıl kullanımı için kurallar belirleneceği ve Ay yüzeyindeki davranışların yönetileceği açıklanmıştı.
Anlaşmayla özel şirketlerin Ay kaynaklarını çıkarabilmesinin önünün açılması, çatışmayı önlemek için güvenlik bölgeleri oluşturulması ve şeffaflık ilkesi gereği ülkelerin uzaydaki bilimsel keşif planlarını paylaşmalarının sağlanması hedefleniyor.
